"ليس سيئاً بالنسبة" - Traduction Arabe en Turc

    • için hiç fena değil
        
    • için fena değil
        
    • için fena sayılmaz
        
    • için hiç de fena değil
        
    • için hiç de kötü değil
        
    • göre hiç fena değil
        
    • için o kadar da kötü değil
        
    İyi görünüyorsun. Ağız kenarları biraz kırışık ama yaşlı bir adam için hiç fena değil. Open Subtitles أنت تبدو بحالة جيدة يوجد الكثير من التجاعيد على وجهك ليس سيئاً بالنسبة لرجل مسن
    Kötü kokan bir bebek bezi için... hiç fena değil. Open Subtitles هذا أخي الصغير بيتر وكم انه المزعج بيتر، عزفك ليس سيئاً بالنسبة لطفل صغير
    Bir çaylak için fena değil. Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لمبتدأ، ما تلك المهارة السخيفة؟
    Yaşlı bir pislik için fena değil. Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لعجوز مثلي صحيح؟
    Eh, bir bahçivan için fena sayılmaz. Open Subtitles حسناً ليس سيئاً بالنسبة لفتي ينظف الحشائش
    Bir günlük iş için hiç de fena değil, değil mi? Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة ليوم واحد من العمل، أليس كذلك؟
    Cebinde 5 şilinle Liverpool'dan gelmiş bir oğlan için hiç de kötü değil. Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لولد قادم من "ليفربول وبجعبته خمس جنيهات
    Aşçılık hünerlerini federal hapishanede gizemli et yahnileri ile geliştirmiş bir eski mahkum için hiç fena değil. Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لسجين سابق الذى شحذ مهارتة بالطهو لصنع اوعية من يخنة اللحم الغامضة فى السجن الاتحادى
    Wall Street'te iş bulamayacakları kesin olan iki genç Lagunalı için hiç fena değil. Open Subtitles هذا ليس سيئاً بالنسبة لإثنين من أبناء "لاجونا بيتش"، ولا يملكان أسمهاً في "وول ستريت".
    Babasını umursamayan biri için hiç fena değil. Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لشخص لا يهتم بوالده
    Kuyruksokumuyla dirseğinin farkını bilmediğini sandığım biri için hiç fena değil. Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لرجل إعتقدته * *. لا يفرّق بين العُصعص والزند
    Birkaç günlük bir iş için hiç fena değil. Open Subtitles هذا ليس سيئاً بالنسبة ليومين عمل
    O House ki ismiyle bile Bu kızın için doldurur sevgiyle 82 yaşında bir kadın için hiç fena değil. Open Subtitles يا (هاوس)، اسمك لن يترك تلك الفتاة كما هي" ليس سيئاً بالنسبة لمرأة في الثانية و الثمانين طلبت مني أن أعطي هذا لحبها
    Bir gecelik iş için fena değil, değil mi? Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لعمل الليل، صحيح؟
    Aksiyomatik'in ne demek olduğunu bilmeyen birisi için fena değil sanki. Open Subtitles أنتِ مُحقة "ليس سيئاً بالنسبة لشخص لايعلم معنى كلمة "بديهيّ
    Senin yaşında biri için fena değil. Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لرجل في عمرك
    - Kod kırıcı için fena değil tabii. Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لكاسرة شفرات
    Bir sivil için fena sayılmaz, değil mi? Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لمدني، صحيح؟
    Her zaman yanlış şeyler söyleyen bir adam için hiç de fena değil. Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لشخص اعتاد قَوْل الخطأ
    Carolina Sugar Bud, devlet tıbbı yasal uyuşturucular için hiç de kötü değil. Open Subtitles "برعم سكر كارولينا" ..."عقارات قانونية" ليس سيئاً بالنسبة لحشيش قانوني
    Hey, Joe, yaşlı birine göre hiç fena değil. Open Subtitles هاي جـــو ، ليس سيئاً بالنسبة لميقاتي قديم
    Miami'den bir dişçi için o kadar da kötü değil sanırım, ah? Open Subtitles ليس سيئاً بالنسبة لطبيب أسنان من ميامي، أليس كذلك؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus