Belki de hayatta bir kişiyle evli kalmak doğal değil. | Open Subtitles | ربما ليس طبيعيا أن تبقى متزوجا من نفس الشخص طوال حياتك |
Kesinlikle doğal değil. | Open Subtitles | بالتأكيد ليس طبيعيا |
Burası hiç doğal değil. | Open Subtitles | هذا المكان ليس طبيعيا ً |
Bir katilin 27 yıl ara vermesi Normal değil, değil mi? Değil. | Open Subtitles | ليس طبيعيا لقاتل ان يتوقف لمدة 27 عاما اليس كذلك؟ |
Gidip doktorla görüşmelisin. Bu Normal değil. | Open Subtitles | يجب أن تذهب لرؤية الطبيب، هذا ليس طبيعيا |
Sana söylüyorum, bu normal birşey değil. | Open Subtitles | انا اقول لك, هذا ليس طبيعيا. |
- Bu doğal değil. | Open Subtitles | - - هذا ليس طبيعيا. |
- Bu doğal değil. | Open Subtitles | - - هذا ليس طبيعيا. |
Bu doğal değil. | Open Subtitles | انه ليس طبيعيا |
Normal değil ve Sjogren de değil. | Open Subtitles | ذلك ليس طبيعيا وليست متلازمة شوغرن |
- Bu Normal değil. Sonunda oluyorsa... - Olmuyor. | Open Subtitles | ... إنه ليس طبيعيا إذ إنه واخيرا يحدث - انه لا يحدث - |
Bu Normal değil. Yani, bilirsin... | Open Subtitles | هذا ليس طبيعيا اعنى ، كما تدرى ... |
Yani bu olanlar Normal değil. | Open Subtitles | أعني... أنه ما يحدث هنا ليس طبيعيا |
Yani Normal değil, değil mi? | Open Subtitles | هذا ليس طبيعيا صحيح |
Bu kesinlikle normal birşey değil. | Open Subtitles | هذا بالتاكيد ليس طبيعيا. |