Tabii, bu resmi bir Teklif değil ama bu pozisyon için listemin en başında olduğunu bilmeni istedim. | Open Subtitles | بالطبع، هذا ليس عرضاً رسمياً لكني أردتك أن تدركي بأنك في أعلى قائمتي من المسؤولين المحتملين |
Dinle, bu bir Teklif değil yirmi dört saatten fazla masada kalacak. | Open Subtitles | أجل، اسمع، إنه ليس عرضاً بإنه سيبقى على الطاولة لأكثر من 24 ساعة. |
-Bu yeterli bir Teklif değil. -Bence yeterli | Open Subtitles | ـ هذا ليس عرضاً عادلاً ـ إنه الوحيد الذي ستناله |
Bu bir realite şov değil. | Open Subtitles | هذا ليس عرضاً واقعياً لجهاز تقييم المستهدف |
Tamam. Sanırım bu deniz dünyasından bir şov değil. | Open Subtitles | حسناً أظن أنه هذا ليس عرضاً على الثلج |
Bu bir evet-hayır teklifi değil, tartışma da değil. | Open Subtitles | هذا ليس عرضاً بهِ خيار القبول أو الرفض، وليس شأناً للجدال. |
Bu yeni bir semptom değil. Hastanın spinal musküler atrofisi var. | Open Subtitles | هذا ليس عرضاً جديداً المريض يعاني من الضمور الفقري العضلي |
{\1c00FFFF}Kovuşturma bir TV gösterisi değil! | Open Subtitles | الأدعاء ليس عرضاً تلفزيونياً |
Bu her gün herkese yaptığım bir Teklif değil, evlat. | Open Subtitles | إنه ليس عرضاً أقدمه كل يوم يا بني. |
Bu bir Teklif değil, tamam mı? | Open Subtitles | هذا ليس عرضاً,حسنا؟ |
- Kötü bir Teklif değil, ne dersin? | Open Subtitles | ليس عرضاً سيء، صحيح؟ |
- Teklif değil. Yerini söyle. | Open Subtitles | -هذا ليس عرضاً أخبريني أين هو |
Bu Teklif değil. | Open Subtitles | هو ليس عرضاً. |
- Teklif değil bu. | Open Subtitles | -ذلك ليس عرضاً |
Bu, şov değil. Aslında burada büyüdüm. | Open Subtitles | إنه ليس عرضاً أنا كبرت هنا فعلاً |
Hava savaşı bir şov değil. Hayatın tehlikede oluyor. | Open Subtitles | القتال الجوي ليس عرضاً حياتك على المحك |
Sadece bir anahtar. Evlilik teklifi değil. | Open Subtitles | إنه مفتاح إنه ليس عرضاً لزواج |
semptom değil ama ya toksin yıllar önce yağ hücrelerinde depolanmışsa ve şimdi kan akımına karışıyorsa? | Open Subtitles | هذا ليس عرضاً لكن ماذا لو كانت السموم مخزّنةً في خلاياه الدهنيّة منذ عام؟ |
Hayır. Psikopati semptom değil. | Open Subtitles | -كلاّ، الاضطراب العقليّ ليس عرضاً |
Bu sihirbazlık gösterisi değil, Bayan Gordon. | Open Subtitles | (هذا ليس عرضاً سحرياً يا سيده (جوردن |