| Demek istediğim, artık bunu yapmak zorunda değilsin. Ben senin için buradayım. | Open Subtitles | لا، ما أقصدهُ، هو أنّه ليس عليكِ فعل هذا بعدالآن ، لأنّي هنا من أجلك. |
| Hemen gerçekleşmek zorunda değil. bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا يجب عليكِ أن تقابليهم الآن ليس عليكِ فعل هذا |
| Söylemeye çalıştığım şey, artık bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | الذي أقوله، هو أنه ليس عليكِ فعل هذا بعد الآن |
| Oh, hayır, hayır. Bunu yapmana gerek yok. | Open Subtitles | لا، لا، ليس عليكِ فعل هذا |
| Bunu yapmana gerek yok. | Open Subtitles | ليس عليكِ فعل هذا |
| Beni kolladığın için teşekkürler. Buna mecbur değildin. | Open Subtitles | شكراً لاهتمامكِ بي ليس عليكِ فعل هذا |
| Hey, bunu yapmak zorunda değilsin. August, gitme, ne olur? | Open Subtitles | ـ ليس عليكِ فعل هذا ـ (أوغيست)، لا تذهب، إتفقنا؟ |
| bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليكِ فعل هذا |
| Dinle Holly, bunu yapmak zorunda değilsin, tamam mı? | Open Subtitles | (اسمعي ، (هولي ليس عليكِ فعل هذا ، حسناً ؟ |
| - bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليكِ فعل هذا |
| - bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليكِ فعل هذا |
| Bak, bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | اسمعي ، ليس عليكِ فعل هذا |
| - bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليكِ فعل هذا. عليّ. |
| bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليكِ فعل هذا |
| Lütfen, bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | أرجوكِ، ليس عليكِ فعل هذا |
| Hayır, Bunu yapmana gerek yok. | Open Subtitles | لا ، ليس عليكِ فعل هذا |
| Ama Bunu yapmana gerek yok. | Open Subtitles | ولكن ليس عليكِ فعل هذا |
| Bunu yapmana gerek yok. | Open Subtitles | ليس عليكِ فعل هذا |
| Claire, Bunu yapmana gerek yok. | Open Subtitles | -كلير) ليس عليكِ فعل هذا) . |
| Beni kolladığın için teşekkürler. Buna mecbur değildin. | Open Subtitles | شكراً لاهتمامكِ بي ليس عليكِ فعل هذا |