Ne yapabileceğimi bilmiyorsun... yaşamak için neler yapabileceği hakkında... hiçbir fikrin yok. | Open Subtitles | لن تعرف مالذي قد أفعله ليس لديك أيّ فكرة حتى أعيش .. |
Kötü olan, bu konuda hiçbir şey yapma ihtimalin yok. | Open Subtitles | الأمر المدهش أنه ليس لديك أيّ مكان لتذهب إليه أبداً |
Evliliğinizde, onun içler acısı olduğunu biliyordunuz. Kaybedecek hiçbir şeyiniz yoktu. | Open Subtitles | تعلم أنّها كانت يائسة من الزّواج بك ليس لديك أيّ لتخسره |
Ben sadece, özür dilemek ve düğünü benim yüzümden düğünü engelleyecek hiçbir ...problemin olmadığına emin olmanı istedim. | Open Subtitles | أردت الإعتذار فقط والتأكد بأنه ليس لديك أيّ مشكلة معي هذا له علاقة بالزفاف لن يكون هناك زفاف |
Evet teknik olarak babamsın , ama hiçbir zaman gerçekten olmadın, değil mi? | Open Subtitles | أنا والدك, ليس لديك أيّ خيار. بلى هنالك. من الناحية المنطقيّة أنت والدي, إلا أنّك لم تكن بالأب المثاليّ, أليس كذلك؟ |
Dinleyin bende hiçbir şey bulamayacaksınız, anladınız mı? | Open Subtitles | إسمع، ليس لديك أيّ شيء يُدينني، إتفقنّا؟ |
hiçbir alakan olmadığına inanmaya hazırım ama ikna etmen gerekenler ben değilim. | Open Subtitles | أنا تماماً أصدق ليس لديك أيّ علاقة بشأن هذا، لكنني لستُ الطرف المعنيّ بالأمر بحاجة منك أن تقنعه. |
Dinleyin, hayatımda hiçbir şekilde yeriniz yok. | Open Subtitles | اسمع، ليس لديك أيّ تأثير على حياتي إطلاقاً. |
Ne yaptığın hakkında hiçbir fikrin yok! | Open Subtitles | ليس لديك أيّ فكرة ما الذى تفعله |
O adamın kim olduğu hakkında hiçbir fikrin yok. | Open Subtitles | ليس لديك أيّ فكرة عن ذلك الشخص |
Bayan Sanchez'in nereye gitmiş olduğunu gösterebilecek hiçbir kanıt görmedin mi? | Open Subtitles | ليس لديك أيّ دليل عن الآنسة (سانشيز) أو عن مكانها |
hiçbir şeyiniz yok. | Open Subtitles | ليس لديك أيّ شيء |
Kiran, bana ne yaptığın konusunda hiçbir fikrin yok. | Open Subtitles | -كيران)، ليس لديك أيّ فكرة عما فعلتِ للتوّ) |
hiçbir şey söylemene gerek yok Frank, değil mi? | Open Subtitles | ليس لديك أيّ شيء لتقوله يا (فرانك)، أليس كذلك؟ |
Silahlarla ve kabadayılıkla kanıtlayacağın hiçbir şey kalmadı, Ward. | Open Subtitles | ليس لديك أيّ شيء بعد لإثباته بالأسلحة والتهديد، يا (وارد). |
Silahlarla ve kabadayılıkla kanıtlayacağın hiçbir şey kalmadı, Ward. | Open Subtitles | ليس لديك أيّ شيء بعد لإثباته بالأسلحة والتهديد، يا (وارد). |
hiçbir fikrin yok, evlat. | Open Subtitles | ليس لديك أيّ فكرة, يا فتى |
Kiran, bana ne yaptığın konusunda hiçbir fikrin yok. | Open Subtitles | -كيران)، ليس لديك أيّ فكرة عما فعلتِ للتوّ) |
Endişelenmen gereken hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ليس لديك أيّ شيءٍ لتقلق بشأنه |
Benim nasıl bir avukat olacağım hakkında hiçbir fikrin yok. | Open Subtitles | ليس لديك أيّ فكرة عن مستقبلي |