"ليس لديّ خيار" - Traduction Arabe en Turc

    • Başka seçeneğim yok
        
    • Başka şansım yok
        
    • başka bir seçeneğim yok
        
    • çarem yoktu
        
    • başka çarem yok
        
    • Seçme şansım yok
        
    • Başka bir seçeneğim kalmadı
        
    Adım adım başa dönüp, o yeri bulmalıyım. Başka seçeneğim yok. Open Subtitles عليّ أن أعيد تتبّع تلك الخطوات لأجد ذلك الموقع ليس لديّ خيار
    Başkan Hanım, üzgünüm ama görevimden istifa etmekten Başka seçeneğim yok. Open Subtitles سيدتي الرئيسة، أخشى من أنه ليس لديّ خيار سوى الاستقالة من منصب رئيس مستشارينك
    Anlayabilirsin sanırım, Başka seçeneğim yok. Open Subtitles أعتقد أنّ بإمكانك أن تفهم، ليس لديّ خيار حقاً.
    Çok geç, Çavuş. Başka şansım yok! Open Subtitles لقد تأخر الوقت أيها الرقيب ليس لديّ خيار
    Şimdi bu operasyon iyiye ya da kötüye doğru devam etse de bunun başarılı olmasını dilemekten Başka şansım yok. Open Subtitles ،إذن، بما أنّ العمليّة جارية ،في السرّاء والضرّاء ليس لديّ خيار سوى تمني كامل النجاح
    Ve sana tarihteki en kötü telesekreter mesajını bırakmak üzere olduğumu biliyorum ama başka bir seçeneğim yok. Open Subtitles الاتصال بكل رقم أعطيته لي و اعرف اني على وشك ترك أسوأ رسالة صوتية في التاريخ , لكن ليس لديّ خيار آخر
    Ama alay ve acıma objesi olmamak için başka çarem yoktu. Open Subtitles ولكن ليس لديّ خيار إن لم أرغب بأن أكون هدفاً للسخرية والشفقة
    Şimdi kimliğimin açığa çıkma tehlikesi var, başka çarem yok. Open Subtitles والآن بما أن هويتي أصبحت مهددة، ليس لديّ خيار
    Sadakati tercih etmiştim. Buradayken Seçme şansım yok. Open Subtitles كنت مخلصاً بإختياري ولكن هنا، ليس لديّ خيار
    Başka bir seçeneğim kalmadı artık. Open Subtitles الآن ليس لديّ خيار.
    Hayır, seni ilk gördüğüm andan beri Başka seçeneğim yok. Open Subtitles لا، ليس لديّ خيار حيال ما أشعر منذ اللحظة التي رأتكِ عينايَ فيها.
    Korkarım bu polis raporu yanlış doldurulduğu için seni bırakmaktan Başka seçeneğim yok. Open Subtitles أخشي أنه بسبب هذا التقرير الذي تم كتابته بشكل خاطئ... ليس لديّ خيار سوى إطلاق سراحك، تم رفض القضية
    Başka seçeneğim yok. Bunu anlamıyor musun? Open Subtitles . ليس لديّ خيار ألا تفهم ذلك ؟
    Buna inanmaktan Başka seçeneğim yok. Open Subtitles ليس لديّ خيار آخر، سوى الإيمان.
    Telefonlarıma bakmıyor. Başka seçeneğim yok. Dikkatli ol. Open Subtitles لن يُجيب إتصالاتي ليس لديّ خيار
    Başka seçeneğim yok. Open Subtitles ليس لديّ خيار آخر
    Başka şansım yok. Bipolarlar. Open Subtitles ليس لديّ خيار أعطني ثنائيَّ القطب
    Başka şansım yok. Open Subtitles ليس لديّ خيار آخر فقد راودتني رؤية
    Başka şansım yok. Mike Chang amigoları beğeniyor. Open Subtitles ليس لديّ خيار, (مايك تشانغ) يحب المشجعات
    Sanırım başka bir seçeneğim yok, öyle değil mi? Open Subtitles أظن أنه ليس لديّ خيار آخر، صحيح؟
    Bunu yapıyorum çünkü başka bir seçeneğim yok. Open Subtitles أنا أفعل هذا لأنه ليس لديّ خيار
    - Biliyorum, mecburdum. Başka çarem yoktu. Open Subtitles ـ أعلم، لكني مُضطر، ليس لديّ خيار آخر
    "Sevgilim, bu benim işim." "başka çarem yok." "Merak etme." Open Subtitles "عزيزتي، هذه وظيفتي ليس لديّ خيار." "ليس هُناك ما يدعوكِ للقلق."
    Özür dilerim Lydia. Bir durum ortaya çıktı. Bu konuda Seçme şansım yok. Open Subtitles أنا آسف يا (ليديا) ، هناك حالة طارئة ليس لديّ خيار بهذا الشأن
    "Başka bir seçeneğim kalmadı artık." Open Subtitles الآن ليس لديّ خيار".

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus