Bugün param yok ama yakında hastane faturasını ödeyeceğim. | Open Subtitles | ليس لدّي المال اليوم لكن سوف أدفع لكِ فاتورة المستشفى قريباً |
- Penisilinim yok. - Lütfen! Steril suyum yok. | Open Subtitles | ليس لدّي بنسلين ليس لدّي ماء معقّم، و لا مصل |
Burada maktullerimizi birbirine bağlayan bir şey yok. | Open Subtitles | أجل، ليس لدّي أيّ شيء هنا يرتبط بضحيّتينا |
Geri dönmelerine imkan yok. Burada, nasıl hayatta kalınır onu da bilmiyorlar. | Open Subtitles | لاوعودبإرجاعهم، ليس لدّي أدنى فكرة كيف النجاة هناك |
Beni iyi dinleyin varoş köpekler. Bu küçük zırvalık için zamanım yok. | Open Subtitles | أسمع، أيها الكَلب الوضيع ليس لدّي وقت لهذا الهراء |
Muhbirim bilgi edinmeye çalışıyor ama an itibariyle size söylediklerim dışında elimde bir şey yok. | Open Subtitles | مخبرّي يحاول أن يعطيني التفاصيل، ولكن في الوقت الراهن، ليس لدّي أي شيء. يتجاوز ما قلت لكِ بالفعل. |
Buraya geldiğimde 5 yaşımda bile değildim. - Başka ailem yok. | Open Subtitles | لم يتجاوز عمري خمسة أعوام منذ أن جئت إلى هنا، ليس لدّي عائلة. |
Üniformamı giymek ve bayrağımı selamlayıp vazifemi yapmakla bir sorunum yok. | Open Subtitles | ليس لدّي مشكلة في أرتداء البدلة، وتحية العلم والقيام بواجبي. |
Ben de senin gibiyim, onlar gibi davranamaya ayıracak vaktim yok. Sinirlenince aynı onlar gibi oluyorsun ama. | Open Subtitles | أنا مثلك، ليس لدّي وقت لهكذا نوع من الأشخاص. |
Fazla param yok! | Open Subtitles | لا أعرف لماذا تريد قول هذا. ليس لدّي مال إضافي. |
Gerçekten başka şansım yok. Birkaç günlüğüne kalacak. | Open Subtitles | .في الواقع، ليس لدّي طريقة أخرى .ربّما سنبقى هنا بضعة أيام فقط |
-Gidecek yerim yok ama. -Benim sorunum değil. | Open Subtitles | ـ ليس لدّي ايّ مكان لأذهب إليه ـ هذه ليست مشكلتي |
Kimsenin kayıp köpeğiyle ilgilenmeye vaktim yok, özellikle de seninkinin. | Open Subtitles | ليس لدّي وقت لأكون كلب خادم لأّي شخص و خاصة أنت. |
Benim bir karım yok ve çocuk da istemiyorum. Çocuklardan nefret ederim! | Open Subtitles | ليس لدّي زوجة ولا أريد أي أطفال، أنا اكره الأطفال! |
Bunun için zamanım yok, tamam mı? | Open Subtitles | حقيقة ، ليس لدّي وقت لهذا ، حسناً ؟ |
Olmaz, Doktor. Tartışacak zamanım yok. | Open Subtitles | لا , دكتور ليس لدّي وقت للمجادلة |
Eğer Don'un İspanyolcası birazcık iyiyse, ki buna inanmak için bir sebep yok bu yürek parçalayıcı bir hikâyeydi. | Open Subtitles | حسنا , إذا كانت لغة (دون) الإسبانية جيّدة إذا ليس لدّي سبب لكي أصدّق بأنّها كذلك تلك قصّة محزنة |
Gerçekten başka şansım yok. | Open Subtitles | في الواقع، ليس لدّي طريقة أخرى. |
Hiç çocuğum yok, yani belki neden bahsettiğimi bilmiyorum ama eğer biri hakkında sizin biraz önce kendinizden bahsettiğiniz şekilde bahsettiğimi duysaydınız benim dünyanın en büyük kaltağı olduğumu düşünürdünüz. | Open Subtitles | ليس لدّي أي أطفال، لذا... ربما لا أدري ما الذي أتحدث عنه،لكن... إذا سمعتني أتحدث عن شخصًا ما |
Bu günlerde bu, benim için bir lüks. Şu an uşağım yok. | Open Subtitles | هذا ترف بالنسبة لي ليس لدّي خادم حالياً |