Anlattıklarını biliyorum Liam, ama bence yalan söylüyorsun. Aslında öyle bir şey olmadı, haksız mıyım? | Open Subtitles | ولكنني اعتقد أنك تكذب، هذا ليس ما حدث حقًا، صحيح؟ |
Öyle bir şey olmadı. Sal'in tercihiydi. | Open Subtitles | هذا ليس ما حدث , لقد كان اختيار سال |
Öyle bir şey olmadı. | Open Subtitles | حسنا, ذلك ليس ما حدث. |
Başıma ne geldiği söylendiyse olanlar hiç de öyle olmadı. | Open Subtitles | ما تم إخباركِ به عما حدث لي ليس ما حدث في الحقيقة. |
Adadaki tüm mahkumlar nakledildi. Ama aslında öyle olmadı. | Open Subtitles | "وتم نقل كافّة المساجين من الجزيرة، فيما عدا أنّ ذلك ليس ما حدث" |
- O şekilde olmadı. - Tamamen o şekilde oldu. | Open Subtitles | هذا ليس ما حدث - هذا ما حدث بالظبط - |
Gazetede yazan buydu, ama gerçekten olan bu değildi. | Open Subtitles | هذا ما ذكرته الصحف لكنه ليس ما حدث بالفعل |
Ama böyle olmadı değil mi? | Open Subtitles | هذا ليس ما حدث ، أليس كذلك ؟ |
- Hayır, hayır. Böyle bir şey olmadı. | Open Subtitles | لا، هذا ليس ما حدث |
Böyle bir şey olmadı. | Open Subtitles | إن ذلك ليس ما حدث |
- Öyle bir şey olmadı ki. | Open Subtitles | . هذا ليس ما حدث |
Demin de söylediğim gibi böyle bir şey olmadı. | Open Subtitles | كما قلت هذا ليس ما حدث |
Hayır, lütfen...böyle bir şey olmadı. | Open Subtitles | لا، أرجوك! أرجوك ذلك ليس ما حدث |
Böyle bir şey olmadı. | Open Subtitles | هذا ليس ما حدث. |
Adadaki tüm mahkumlar nakledildi. Ama aslında öyle olmadı. | Open Subtitles | "وتم نقل كافّة المساجين من الجزيرة، فيما عدا أنّ ذلك ليس ما حدث" |
Maalesef olaylar öyle olmadı. | Open Subtitles | أخشى أنه ذلك ليس ما حدث |
Aslında tam olarak öyle olmadı. | Open Subtitles | نعم، هذا ليس ما حدث بالضبط. |
- öyle olmadı. | Open Subtitles | ذلك ليس ما حدث. |
O şekilde olmadı. | Open Subtitles | هذا ليس ما حدث. |
Gazetede yazan buydu, ama gerçekte olan bu değildi. | Open Subtitles | هذا ما نشر في الصحف لكنه ليس ما حدث بالفعل |