Kimseden yalan söylemesini istemedim, bir kere bile, hiçbir zaman. | TED | لم أخبر أحدا بأن يكذب، ليس مرة واحدة ، ابدا. |
Perowne'den beri bir kere bile olmadı. | Open Subtitles | ليس مرة , ليس منذ بيرون |
-"Janey hakkında sevdiğim 10 şey." -Oh, Yine mi. | Open Subtitles | عشرة أشياء أحبها فى جينى لا ليس مرة أخرى |
Haftada Bir değil de her gün gelseydi, daha fazlasını da duyardı. | Open Subtitles | لو أنها كانت تأتي كل يوم و ليس مرة في الإسبوع لسمعت أكثر من ذلك |
Bu bir yabani orangutan, palmiye ağacının tepesinde mutlu bir şekilde besleniyor, belli ki habersiz, tepesinde uçan insansız hava aracından bir kere değil, birkaç kere. | TED | هذا إنسان الغاب ياكل بسعادة على قمة أحد شجرات النخيل، على ما يبدو غافلا عن الطائرة التي كانت تحلق في سماء المنطقة، ليس مرة واحدة بل عدة مرات. |
Açık pigmentli deri sadece bir kez değil, iki kez değil, muhtemelen üç kez evrildi. | TED | البشرة الفاتحة تطورت ليس مرة واحدة، ليس مرتين، لكن من المرجح ثلاث مرات. |
Hiç tereddüt etmedim, bir kere bile. | Open Subtitles | أنا لم يتردد, ليس مرة واحدة, |
- ...bir kere bile söylemedi. | Open Subtitles | لم يقل ذلك. ليس مرة واحدة. |
- Ben hiç sürmedim. Bir kere bile. | Open Subtitles | ليس مرة واحدة. |
Bir kere bile. | Open Subtitles | ليس مرة واحدة |
Bir kere bile. | Open Subtitles | ليس مرة واحدة. |
Bir kere bile. | Open Subtitles | ليس مرة واحدة. |
Yapma, Yine mi? Sanırım en son iki sene önce ortaya çıktığında, sana 1200 dolar borç vermiştim. | Open Subtitles | ليس مرة أخرى ، أرجوك أعتقد أنني أقرضتك 1200 دولار |
- Beni kapı dışarı etmek istiyorlar. - Tanrım Yine mi! | Open Subtitles | يريدوني أن يطردونني - لا، ليس مرة أخرى - |
Garip bir şekilde, bir saksı petunyanın düşerken aklından geçenler ise: "Yo, hayır, Yine mi?" | Open Subtitles | الشىء الوحيد الذى فكرت به زهرية البتونيا و هى تقع "لا, ليس مرة آخرى" |
Yakaladım seni, şapşal. Bir değil iki kez soyuldun. | Open Subtitles | سبق وجربت ذلك أيها أحمق ليس مرة لكن مرتين |
Teslim süreni Bir değil, iki değil tam üç kere değiştirdin. | Open Subtitles | أخرت الموعــد النهائي .. ليس مرة أو مرتيــن .. بل ثلاث مــرات |
Sonra, Bir değil, iki defa polis teşkilatında işe girecek kadar taşaklı çıktı. | Open Subtitles | ثم يتجرأ على العمل في القانون مرتين ليس مرة |
Ama bir kere değil, değil mi? | Open Subtitles | ولكن ليس مرة واحدة، أليس كذلك؟ |
Bir MLA olacağım ve Chauhan'ları marjinal kayıtlarıyla döveceğim ve sadece 1 kere değil, 50 kere ! | Open Subtitles | سأصبح عضو برلمان و سأهزم كل رجال شوهان تماما . . و ليس مرة فقط, بل 50 مرة . |
Bir kere değil, iki kere. - Üç kez. | Open Subtitles | ليس مرة واحدة بل مرتين ثلاث مرات- |
Yakaladım. Bir kez değil iki kez seni yaktı. | Open Subtitles | سبق وجربت ذلك أيها أحمق ليس مرة لكن مرتين. |