Tahmin et! seni ilgilendirmez, değil mi? Artık burada çalışmıyorsun! | Open Subtitles | بصراحه هذا ليس من شأنك أنت لم تعودى تعملين لدينا |
Onun kiminle sikişip kiminle sikişmediği seni ilgilendirmez çünkü onun bedeni, onun kararı. | Open Subtitles | ليس من شأنك من تضاجع أو من لا تضاجع لأن الأمر عائدٌ لها |
Masaya geri dön! Seni kuzguna çevirecek. Bu seni ilgilendirmez! | Open Subtitles | إرجع إلى المائدة أبي قد يحولك إلى أرنب هذا ليس من شأنك |
Bak, bazı şeylere sahip olabilirim, ama bu seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | انظري، ربّما أستخف بالأمر بعض الشيء، لكنّ ذلك ليس من شأنك. |
- Bu kadar parayı nereden aldın? - seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | من اين حصلت على كل هذه النقود هذا ليس من شأنك |
Kim olduğum ve hayatımı nasıl yaşamayı seçtiğim... sizi ilgilendirmez. | Open Subtitles | من اكون, وكيف اختار طريقة عيش حياتي ليس من شأنك |
Otur oturduğun yerde. seni ilgilendirmez. Burnunu sokma. | Open Subtitles | انت ابقي جالسة هنا, الامر ليس من شأنك لا تتدخلي |
Bu yüzden birini arıyorsam bu seni ilgilendirmez, anladın mı? | Open Subtitles | لو انني ابحث عن شخص ما فإن ذلك ليس من شأنك |
- Bu seni ilgilendirmez Buldog. | Open Subtitles | بولدوغ هذا حقا ليس من شأنك نعم و لكن لدينا رهان قائم |
Drew seni ilgilendirmez, ve dudaklarımı nereye değdireceğimde ilgilendirmez. | Open Subtitles | ليس من شأنك وكذلك ليس من شانك أين اضع فمى آسف.. |
- seni ilgilendirmez Jacob. - Bunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | هذا ليس من شأنك جاكوب لقد كنت أريد أن أطمئن فقط |
seni ilgilendirmez, köle. Yakında öğrenirsin. | Open Subtitles | هذا ليس من شأنك أيها العبد ستكتشف الأمر قريباً |
- Bu seni ilgilendirmez. - Benim yardım istersen, öyle. | Open Subtitles | هذا ليس من شأنك حسناً ، إنه من شأني إذا أردت مساعدتي |
Bu seni ilgilendirmez, ama dün gece iş için Hilton'daydım. | Open Subtitles | هذه ليس من شأنك لكني كنت في فندق الهيلتون ليلة البارحة من اجل عمل |
Bu seni ilgilendirmez moron. | Open Subtitles | من وضعك في هذه الغرفة؟ هذا ليس من شأنك ايه المعتوه. |
Ama bu benim hayatım ve psikologa gidip gitmediğim seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | لكنّها حياتي، وسواء زُرْتُ طبيباً نفسياً أمْ لا، فإنّه ليس من شأنك. |
Ne yaptığım veya nereye gittiğim seni hiç ilgilendirmez. Sen benim sahibim değilsin. | Open Subtitles | ما اقوم به واين اذهب ليس من شأنك , انت لا تملكني |
Kızları tavlama konusunu merak etme. seni hiç ilgilendirmez. | Open Subtitles | لا تقلق بشأن ان احصل على فتاة بدون ان ادفع خمس دولارات ، هذا ليس من شأنك |
Siz karışmayın. sizi ilgilendirmez. | Open Subtitles | إبقَ خارج الأمر سيد ويل, هذا ليس من شأنك |
Kimle görüştüğüm ve ailemle aramdakiler sizi ilgilendirmez. | Open Subtitles | الذين أرى وما يدور في عائلتي ليس من شأنك. |
- Ona bağıramazsın. - Efendim, bu sizi ilgilendirmez. | Open Subtitles | لا داعى لان تصرخى بها سيدى , هذا ليس من شأنك |
Sen de bu işe karışmasan iyi olur. seni alakadar etmez. | Open Subtitles | وأنتإبقبعيداعنالأمر ، سيد ، ليس من شأنك أبدا |