"ليس مهما" - Traduction Arabe en Turc

    • önemli değil
        
    • sorun değil
        
    • bir önemi yok
        
    • - Önemsiz
        
    • - Lisa kim
        
    • - Önemli değil
        
    Benim ne düşündüğüm önemli değil. Hala aynı şeyin peşindeyiz. Open Subtitles ليس مهما ماذا أعتقد نحن ما زلنا وراء نفس الشئ
    Beyler! Şunu anlamalısınız ki sizin seçilme sebebiniz önemli değil. Open Subtitles أيها السادة لا بد ان تفهموا ان سبب إختياركم ليس مهما
    Benim ne söylediğim önemli değil. Open Subtitles ماأقوله ليس مهما انه عرقكم اللذي سيشتريه
    Hemen sonra ne olduğu önemli değil. Konu, o gece ne olduğu. Open Subtitles ماجرى بعد ذلك ليس مهما إنه ماجرى في تلك الليلة
    Hemen sonra ne olduğu önemli değil. Konu, o gece ne olduğu. Open Subtitles ماجرى بعد ذلك ليس مهما إنه ماجرى في تلك الليلة
    Sarhoş veya ayık, önemli değil! Böylesin sen! Open Subtitles ليس مهما إن كنت ثملاً أم لا لأن هذه طبيعتك
    Başkalarının ne dediği önemli değil, inandığın şey senin gerçeğin olmalı, değil mi? Open Subtitles ليس مهما مايقوله الآخرون ، ولايجب ان يكون الذي تصدقه بالفعل حقيقة
    Collier'ın adamlarından biri, ya da serseri bir p-pozitif, kim olduğu önemli değil, onu bulacağız. Open Subtitles سواء كانت جماعة كولير أو جماعة أخرى من المارقين ليس مهما في الحقيقة سوف نجدهم
    Eğer önemli olmasa, önemli değil demezdin. Open Subtitles لو لم يكن مهما لما كنت قلتِ بأنه ليس مهما
    Yani bu şey 'önemli değil' diyecek kadar önemli olmalı senin için öyle değil mi? Open Subtitles إذن.. لابد أنه مهم بالنسبة لك كثيرا بحيث تقولي أنه ليس مهما.. صح؟
    Yani senin ne kadar korktuğun kendini ne kadar isteksiz ya da hazırlıksız hissettiğin önemli değil. Open Subtitles إذا ليس مهما كم أنت خائفاً كم تشعر بالتردد وعدم الإستعداد
    Doğru önemli değil..benle takıldın Open Subtitles أنت على حق ، هذا ليس مهما ـ لقد قمت بذلك معي ـ اجل لقد قمت بذلك
    Ölü müsün, ölümden dönmüş müsün yoksa ikisinin arasında mısın önemli değil. Open Subtitles ليس مهما ان كنت ميتا ام حيا .. او في مكان ما بينهما
    Sadece, önemli değil çünkü değişmeye ihtiyacım var, ve seninle ilgisi yok. Open Subtitles الأمر فقط أن ذلك ليس مهما لأنني أعلم أنني في حاجة للتغير، وليس لذلك أي علاقة بك.
    Eve gittim, detayları buradan okuyamıyorsunuz; önemli değil. Anlatmak istediğim saygın bir sağlık sitesine girdim, TED عدت إلى المنزل ، وأنا أعلم أنكم لا يمكنكم قراءة التفاصيل هنا ؛ ليس مهما هذا . المهم أنني ذهبت إلى موقع طبي محترم ،
    Onun benim için aynı şeyi düşünmesi daha önemli değil mi? Open Subtitles هذا ليس مهما , المهم هو ان يحبنى
    Ah, boş ver. Aslında çok da önemli değil. Open Subtitles إنسيه فى الحقيقة ليس مهما على أية حال
    Hayır, George. Çantayı aldığıma göre bu artık sorun değil. Open Subtitles لا يا جورج الأمر ليس مهما طالما أنني إستعدت الحقيبة
    Samson'ın tutuklanmasından dolayı tüm övgüyü polisler aldı, ama bunun bir önemi yok. Open Subtitles الشرطة قبضت علي سامسون لكن هذا ليس مهما
    - Önemsiz olduğunu söylemedim. - Suç hayatını seviyor musun? Open Subtitles لم اقل انه ليس مهما هل تحبى حياة المجرمين
    - Lisa kim? Open Subtitles ليس مهما.
    - önemli değil. Bir çiftliğim var. - Nerede? Open Subtitles ليس مهما ، لدى مزرعة اين ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus