"ليس هنالك طريقة" - Traduction Arabe en Turc

    • bir yolu yok
        
    • bir yol yok
        
    • imkanı yok
        
    • hiçbir yolu yok
        
    • imkânı yok
        
    Bunu geri döndürmenin bir yolu yok, öyle değil mi? Open Subtitles ليس هنالك طريقة لعكس المفعول اليس كذلك ؟
    Arkadaşını öldürmeden onu öldürmenin bir yolu yok. Open Subtitles ليس هنالك طريقة لقتله من دون قتل صديقتك، أيضاً
    Bu haberi vermenin kolay bir yolu yok, canım. Open Subtitles ليس هنالك طريقة لطيفة لأخبرك بهذا ياعزيزتي
    Tek söylemek istediğim bu tip şeyleri kafandan atmandan daha iyi bir yol yok. Open Subtitles كلّ ما أقوله أن ليس هنالك طريقة ألطف للقيام بهذه الأمور
    Artık başarmak için yanlış veya doğru bir yol yok, balım. Open Subtitles ليس هنالك طريقة صحيحة أو خاطئة للنجاح، عزيزتي
    Üzgünüm, Başkan Hanım ama firewallı bu kadar sürede yeniden yapmamızın imkanı yok. Open Subtitles متأسفٌ سيدتي الرئيسة، لكن ليس هنالك طريقة بأن نعيد بناء الجدار الناري في ذلك الإطار الزمني
    Yani Luke, Bess'le tartışmanın ve anlaşmanın hiçbir yolu yok gibi mi hissediyorsun? Open Subtitles إذاً، لوك، هل تشعر أن ليس هنالك طريقة لتناقش الأمور مع بيس وتصلا إلى تسوية؟
    Yani, boyumu uzatmamın imkânı yok. Open Subtitles أقصد، ليس هنالك طريقة لأجعل نفسي أطول الآن
    Bu haberi vermenin kolay bir yolu yok, canım. Open Subtitles ليس هنالك طريقة لطيفة لأخبرك بهذا ياعزيزتي
    Oppa'yı durdurmanın bir yolu yok! Open Subtitles ليس هنالك طريقة أستطيع بها إيقاف أوبا
    Burada iş arkadaşlarımı ispiyonlamanın bir yolu yok. Open Subtitles ليس هنالك طريقة لأخون زملائي بالعمل
    Yani içinde ne olduğunu anlamanın bir yolu yok öyle mi? Open Subtitles ليس هنالك طريقة إذا لمعرفة محتواه؟
    Yani, bunu söylemenin kolay bir yolu yok. Open Subtitles حسنا, ليس هنالك طريقة سهلة لقول هذا
    Hayır, kolay bir yol yok. Open Subtitles ليس هنالك طريقة للدخول
    Hayır, kolay bir yol yok. Open Subtitles ليس هنالك طريقة للدخول
    Başka bir yol yok. Open Subtitles ليس هنالك طريقة أخرى
    Ryan, beni duymasının imkanı yok! Open Subtitles لااين , اقسم لك ليس هنالك طريقة بستطاعتها سماعي
    Tess, farkında olmadan bebek sahibi olmanın imkanı yok. Open Subtitles (تيس) ليس هنالك طريقة لمساعدتك بالأنجاب ولا تعلمين عنه.
    Muhtemelen bu noktadan sonra seni kalmaya ikna etmemin hiçbir yolu yok, ha? Open Subtitles من المحتمل أن ليس هنالك طريقة أستطيع أن أقنعك فيها في البقاء في هذه المرحلة, هَه؟ لا!
    Bu işi başarmanın hiçbir yolu yok. Open Subtitles ليس هنالك طريقة لكَ لتوقف هذا
    Devam edebilmenin imkânı yok mu? Open Subtitles ليس هنالك طريقة تمكنكٍ من الاستمرار معنا ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus