"ليصلوا" - Traduction Arabe en Turc

    • ulaşmak için
        
    • gelmeleri
        
    • ulaşmaları
        
    Otoyola ulaşmak için şu 3 blok yarıçaplı bölgeden geçmeleri gerekiyor. Open Subtitles عليهم أن يعبروا مدى الثلاثة الأبنية هذا ليصلوا إلى الطريق السريع.
    Birçok iyi adam, oraya ulaşmak için kariyerlerini harcarlar ve başarısız olurlar. Open Subtitles العديد من الرجال يمضون مستقبلهم ليصلوا هناك
    Peki, ötede kalan Dünyaya ulaşmak için atalarımız Arabistan'da nasıI ilerledi? Open Subtitles إذا كيف مضى أسلافنا خلال شبه الجزيرة ليصلوا لبقية العالم؟
    - Buraya gelmeleri bir saati bulur. Open Subtitles سيستغرق الأمر أكثر من ساعة ليصلوا إلي هنا
    Buralara gelmeleri için yeterli olabilir. Open Subtitles قد يكون هذا كافياً لهم ليصلوا في الوقت المناسب
    Pazarlamacılar çok sınırlı bütçeyle marka oluşturmakla görevlendirilirler bu nedenle, insanları öbek öbek kategorize ederek hedeflerine daha hızlı ulaşmaları için biraz teşvik var. TED عليهم تأسيس ماركات بميزانية محدودة، لذا فهناك ما يدفعهم لتصنيف الأشخاص في خانات ليصلوا لأهدافهم سريعاً.
    Yerleşik halk da bu suya ulaşmak için sağlam kayaları yararak bir tünel açmış. Open Subtitles لهذا, حفر السكان الاوائل نفق خلال حجر صخري ليصلوا لهذه المياه
    Şimdi hiçbir şeye inanmayanlar kendi amaçlarına ulaşmak için seni yıkmalı ve seni yok etmeli. Open Subtitles الآن اولئك الذين لا يؤمنون بشئ يحاولون ابعادك وتدميرك ليصلوا الي اهدافهم الخاصة
    Yani çocuğu sana ulaşmak için mi kaçırmışlar Open Subtitles إذاً قاموا بإختطاف ذلك الطفل ليصلوا إليك؟
    Yerleşik alana ulaşmak için yeterince vakitleri olmayacak. Open Subtitles ولن يكون لديهم الوقت الكافٍ ليصلوا إلى منطقة مأهولة
    İnsanlar bize ulaşmak için sizi öldürebilirdi. Open Subtitles الناس كانوا سيقتلوكما ليصلوا إلينا
    Hepsi, taze çime ulaşmak için. Open Subtitles كل هذا، فقط ليصلوا إلى العشب الطازج.
    - Bana ulaşmak için hastanedeki herkesi öldürürler. Open Subtitles سيقتلون جميع من بالمستشفي ليصلوا إليّ حسنٌ،لايمكنك...
    Hayır. Hayır, seni bana ulaşmak için kaçırdılar. Open Subtitles لا، لقد خطفوك ليصلوا إليّ فحسب
    Ama oraya ulaşmak için yerleştirme sınavını geçmek zorundalar. Open Subtitles لكن ليصلوا هناك فهم بحاجة لأن ينجحوا ( بأختبار ( الأسوشيتد بريسَ
    Mevzuya gelmeleri biraz zaman alır. Open Subtitles يستغرقون بعض الوقت ليصلوا إلى غايتهم
    Evet, ama buraya gelmeleri biraz zaman alır. Open Subtitles نعم , لكنه امامهم الكثير ليصلوا الى هنا
    Buraya gelmeleri birkaç saat sürer. Open Subtitles سيحتاجون ساعتين ليصلوا هنا
    Galiba internetle ilgili büyük şey oldukça fazla kolaylaştırması dj' lerin daha geniş dinleyiciye ulaşmaları için. TED أعتقد أن الرائع في الإنترنت هو أنه فعليا يجعل الأمر أسهل لهؤلاء المنسقين ليصلوا لجمهور أعرض.
    Herkesi kendine çalışıyorsun ve beni kendine ulaşmaları için kullanıyorsun. Open Subtitles أنتِ يائسة لجعل الناس يحبونك، فأنتِ تجعلين الناس يستغلونني ليصلوا إليكِ. و بعدها تدعي أنكِ لم تري شيئاً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus