"ليفعل ذلك" - Traduction Arabe en Turc

    • bunu yapmak
        
    • bunu yapmazdı
        
    • bunun için
        
    • bunu yapmaz
        
    • bunu yapması
        
    Öyleyse birilerinin bunu yapmak için niye zor kullanması gerekmiş? Open Subtitles لذا فلماذا قد يقتحم شخص ما المكان ليفعل ذلك ؟
    Tabii ki, bunu yapmak için çok kaygan bir zemin gerekirdi. Open Subtitles بالطبع.. إنه يحتاج أرضيه زلقه جداً ليفعل ذلك.
    Ona karşı bu kadar sert olmasam belki de bunu yapmazdı. Open Subtitles وربما ما كان ليفعل ذلك لو لم اتعامل معه بخشونه لا اعلم
    Beni gerçekten sevmeseydi bunu yapmazdı. Open Subtitles هو لم يكن ليفعل ذلك لو لم يكن يحبني حقاً
    Bana psikoanaliz yapma lütfen. bunun için doktora para veriyorum. Open Subtitles أرجوكِ لا تقم بتحليلي نفسياً أنا أدفع لطبيب ليفعل ذلك
    Ona zarar vermek için bunu yapmaz. Ama onu kullanmak için yapmıştır. Open Subtitles ما كان ليفعل ذلك لإيذائه قط ، لكن للإستفادة منه
    Çok güçlü süper bir bilgisayarın bile bunu yapması 20 yıl alır. Open Subtitles حتى مع الكمبيوتر العملاق ذو القوة الخارقه سياخذ 20 سنه ليفعل ذلك
    Şampiyon olmalıydı, ve bunu yapmak için, çalışmalıydı, işte bizim yapacağımız da bu. Open Subtitles كان عليه ان يكون البطل ،وفي طريقه ليفعل ذلك كان عليه ان يعمل وهذا ما سوف نقوم بفعله
    Bu her neyse, bunu yapmak için müthiş bir enerji kullanıyor. Open Subtitles أياً كان، فقد استخدم كمية هائلة من الطاقة ليفعل ذلك
    Öyleyse kraliyet ailesinden biri bunu yapmak için daha istekli galiba. Open Subtitles ربما أحدهم في القصر الملكي مستعد ليفعل ذلك
    Mektuplarını bunu yapmak için tam olarak nasıl kullandı? Open Subtitles اها ,وكيف استخدم رسائلها ليفعل ذلك ,بالضبط؟
    Babam, eğer annem onu zorlamasaydı asla bunu yapmazdı. Open Subtitles لم يكن أبي ليفعل ذلك لو لم تجبره
    Mel yüzünden değil. Mel bunu yapmazdı! Open Subtitles هذه الفوضى ليست بسبب ميل) إنه لم يكن ليفعل ذلك)
    O bunu yapmazdı. Open Subtitles لم يكن ليفعل ذلك
    Kocam asla bunu yapmazdı. Open Subtitles زوجي لم يكن ليفعل ذلك.
    bunun için Buck'ın birine maaş bağlaması gerek ve o bunu yapmayacak kadar cimri. Open Subtitles باك سيتوجب عليه ان يدفع له راتبا على مدار السنة وهو بخيل جدا ليفعل ذلك
    bunun için takım arkadaşını geçmesi gerekecek. Open Subtitles بجب عليه أن يتفوق على زميله أولا ليفعل ذلك
    Kurbanlarını günlerce alıkoyuyordu, bunun için müstakil bir yere ihtiyacı vardı. Open Subtitles لقد احتجز و قيد ضحاياه لأيام لذا هو بحاجة لمساحة محددة ليفعل ذلك
    Satanistler bile bunu yapmaz. Mantıksız. Yardımcı olmuyorsun. Open Subtitles الشيطان نفسه لم يكن ليفعل ذلك فهو شيئ غير منطقي انت لا تساعد -
    bunu yapmaz. Open Subtitles ما كان ليفعل ذلك
    - O bunu yapmaz. Open Subtitles ما كان ليفعل ذلك.
    Ama bunu yapması için, önce beni yakalaması lazım, ve beni yakalaması için, seni izliyor. Open Subtitles لكن ليفعل ذلك عليه اولا ان يمسكني وليتمكن من ذلك عليه ان يستعين بك
    Onun adına bunu yapması için birini bulmak zorunda; Open Subtitles يجب عليه أن يجد شخصاً آخر ليفعل ذلك من أجله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus