"ليكسب" - Traduction Arabe en Turc

• kazanmak
• kazanabilmek
• de deha

Bazen saygı kazanmak için küçük düşmek gerekir.
من الضروري أحيانا أنا يتعرض المرء للإهانة ليكسب الاحترام

Ve şunu da anlamalıyız ki asker ya maaşını kazanmak için ya da ülkesi onu zorladığı için savaşır.
وعلينا ان ندرك ايضا ان الجندي يحارب اما ليكسب رزقه او لان بلاده تجبره على القيام بذلك

Yarışı kazanmak için hiç bir şansı yok.
.. إنه لايملك أدنى فرصة .. ليكسب في السباق

Elyse, sen Matt'in, sorumsuz abisinin onayını kazanabilmek için... penisini alnında taşıyan küstah bir sporcu olduğunu düşünüyorsun.
اليس، هل تظنين أن مات يمزح عندما يرتدي سرواله في رأسه فقط ليكسب موافقة أخيه الاجتماعي

Beyler, herkesin istediğini alacağı ve benim de deha ve kahraman olarak gözükeceğim bir yol var.
يا سادة، هناك طريقة للجميع ليكسب ما يشاء وأنا أبدو كالعبقري والبطل

Daha çok para kazanmak için Sacred Heart zenginlere hizmete başladı.
بدأ المستشفى يستقطب الأغنياء ليكسب مالاً أكثر

Obi-Wan, komplonun beyni Moralo Eval ile tanışarak güvenini kazanmak için onu hapishaneden kaçırdı.
اوبي وان قابل العقل المدبر للمؤامرة مورالو ايفال , اخرجه من السجن ليكسب ثقته

Zırhını kazanmak için bir Lekesiz elinde gümüş ile köle pazarına gitmeli ve yeni doğmuş bir bebeği, annesinin önünde öldürmelidir.
ليكسب درعه يجب أن يذهب الطاهر لسوق العبيد بعلامة فضية و يجد رضيع جديد و يقتله أمام أمه.

Bir adam birkaç beysbol oyununu kazanmak için mantık ve istatistiği kullanıyor.
رجل يستخدم الإحصاءات والمنطق ليكسب عدة مباريات بايسبول

Birkaç kuruş fazla kazanmak için ikinci bir dalda uzmanlık yapmanın tuhaf bir yanı yok.
ليس هناك شيء غريب حول عمل أضافي .كمستشار ليكسب منه بعض المال الأضافي

Sonra bir milyon kazanmak ya da kaybetmek için borsaya gider.
ثمّ إلى البورصة, ليكسب أو يخسر مليون.

Bunları kazanmak için ne yaptığını merak ediyorum.
أتساءل ما الذي كان يفعله ليكسب تلك.

Kocamın para kazanmak için ne yaptığı gerçeğini buldum.
اكتشفت ما يفعله زوجي ليكسب عيشه

Güvenini kazanmak için bir insan ne yapmalı?
ما الذي يجب أن يفعله الرجل ليكسب ثقتك؟

Morris servetini kazanmak için 50 yıl çalıştı.
‫عمل "موريس" لخمسين سنة ليكسب ثروته يا "جوي"

Arkadaşım bu savaşı kazanmak için canını vermiş olabilir.
ربما ضحى صديقي بحياته ليكسب هذه المعركة

Güven kazanmak için bir masal uyduruyordur.
يسرد حكايه ليكسب ثقتنا.

Donsai bahsi kazanmak için her şey yapacak.
"دونساى" سيفعل أى شئ ليكسب الرهان

Senin aşkını kazanabilmek için bir asilzâde gibi davranıyor.
إنه يتظاهر بأنه أرستقراطي ليكسب حبكِ

Yaptığı herşey güvenlerini kazanabilmek içindi.
كل شىء فعله كان ليكسب ثقتهما