"ليلة واحدة" - Traduction Arabe en Turc

• Bir gece
• bir gecelik
• tek gecelik
• bir geceliğine
• tek gecede
• bir geceyi
• bir geceye
• gecelik bir
• bir gecemiz
• bir gün
• Tek gece
• bir akşam
• bir gecede

Bahse girerim, hayatı boyunca Bir gece bile evinin dışında kalmamıştır.
أراهن أنه لم يقض ليلة واحدة بالخارج طيلة حياته بالطبع لا

Taksi ayağını çiğneyeli iki sene oldu. Hastanede Bir gece kaldın.
مرت سيارة على قدمك منذ عامين وبقيت ليلة واحدة في المستشفى

bir gecelik ilişki yaşıyordu. Onunla birlikte olan kadın söyledi.
كان يقضى ليلة واحدة السيدة التى كان معها جاءت الينا

Böyle tek gecelik bir ilişkinin bunu değiştireceğini sanmıyordun umarım.
و أتمنى منك ألا تعتقدى أن ليلة واحدة ستغير ذلك

Ben öldükten sonra, köydeki bütün ırgatları bir geceliğine kendine güvey yap.
بعد أن أموت يجب أن تمضي ليلة واحدة مع كل رجل في القرية

Tek bir şey yapar. tek gecede tek şey.
سيفعل شيئا واحدا شيئا واحدا فى ليلة واحدة

Yani Lord'un kalesi Bir gece düştü, bir kadının ölümü yüzünden;
لذا قلعة لاروك سقطت في ليلة واحدة بسبب موت مرأة واحدة

-Sabırlı olmalısın. -Sabırlı olamam! Bir gece sonrasında uyanmış gibiyim.
لا يمكنني أن أصبر لقد إستيقظت كأنها كانت ليلة واحدة

- Saygon'da Bir gece. Hepsi bu. - O da pek iyi gitmedi.
ـ ليلة واحدة في سايجون، هذا أنا ـ نعم، هذا لم يكن جيدا

Bildiğim tek şey Bir gece onu yalnız bıraktım ve o intihara kalkıştı.
كل ما أعرفه هو أني تركتها ليلة واحدة وفي هذه الليلة حاولت الانتحار

Ama şu adaya gitmemize ve Bir gece konaklamamıza izin var.
لكن من المسموح لنا أن نذهب لتلك الجزيرة لنمكث ليلة واحدة

Hâlâ benim küçücük kızım iken onunla son Bir gece daha geçirmek istiyorum.
اريد ليلة واحدة اضافية مع فتاتي الصغيرة بينما هي لا تزال فتاتي الصغيرة

bir gecelik mutluluk için her şeyi verirdim.
.. سأدفع كل ما لدي مقابل ليلة واحدة من السعادة

Sen ve ben bir gecelik iş ve Graff'le tabi ki.
هذا عمل ليلة واحدة لك و لى ووظيفة مع جراف

İlişkimizin bir gecelik olmasından, korkuyordum.
كنت خائفة أن تكون علاقتنا علاقة ليلة واحدة

Anlamsız bir hayattaki, tek gecelik ilişkiler o kadar kötü olamaz.
حياة بلا معنى, ليلة واحدة لن تكون بهذا القدر من السوء

Muhtemelen bütün New York'ta, tek gecelik ilişki yaşamayan bir ben varım.
من المحتمل اني البنتُ الوحيدةُ في نيويورك لم تكون علاقة ليلة واحدة.

Sadece bir geceliğine, tamamen bir ezik olduğunu unutup ablam olamaz mısın?
- هل ممكن أَنْكى، لمدة ليلة واحدة فقط، تنسين تَعِاستك وتكُونين أختَي؟

Hiç tanımadığın biriyle bir geceliğine deliler gibi sevişmiş olursun o kadar.
ليلة واحدة من المعاشرة مع شخص غريب عنك تماما.

Son beslendiğimde tek gecede bir buçuk düzine götürmüştüm.
في المرة الأخيرة قدمت لنفسي 18 في ليلة واحدة

ben sadece, Bana ait bir geceyi bana çok görmene inanamıyorum.
لا استطيع تصور ان تعطينى ليلة واحدة بدونك

Bazıları diğerlerine göre daha fazla. Lütfen tüm hemcinslerimi, bir geceye dayanarak yargılama.
البعض أكثر من غيرهم، من فضلكَ لا تعرّف جنسي بالكامل بناءً على ليلة واحدة

Rozet kazanmak için sadece bir gecemiz var.
لم يتبقى لدينا سوى ليلة واحدة للحصول على تلك الميدالية

Yeni bir kız arkadaşım var ve kendisi sadece haftada bir gün çıkabiliyor--
أصبح لدي حبيبة جديدة و إنها تكون شاغرة ليلة واحدة فقط في الاسبوع

Okula hiçbir zaman gömlek giymemiş bir adamın hamile bıraktığı pislik kadın olarak görülmediğim Tek gece.
لأن ليلة واحدة في السنة الناس لا تراني فاشلة. التي حملت عن طريق رجل يرتدي قميص للمدرسة

bir akşam için yeterince Fransız kültürü aldım sanırım.
أعتقد لقد كان ما يكفي من الثقافة الفرنسية ليلة واحدة.

MOSS 865'i tasarlamaya başladığımda, Bunun bir gecede olduğunu biliyor muydun?
عندما اخترعت موس 865 هل تعتقدى اننى فعلتها فى ليلة واحدة