Onu görmeleri, tüm ülkeyi istila etmeleri için onları daha da cesaretlendirir. | Open Subtitles | رؤية ما فعله من الممكن أن تستحث الأعداء لينالوا من الدولة بأسرها. |
Yoksa dünyadan payını almak için savaşan yeni bir insan cinsi mi? | Open Subtitles | او ببساطة هم نوع جديد من البشرية يكافحوا لينالوا نصيبهم من العالم |
Kestler, Smith'in kurbanlarının onu yakalamak için geri geldiğini düşünüyor. | Open Subtitles | كيسلر ظن أن ضحايا سميث القدامى كن أتيات لينالوا منه |
Aramıza katılmayı hak etmek için korku ve paranoyayı arkada bırakmaları lazım. | Open Subtitles | لينالوا حق الانضمام إلينا يجب أن يتركوا وراءهم الخوف و جنون الارتياب |
Yani beni yakalamak için seni de vururlar mı? | Open Subtitles | هل تحاول إفهامي أنهم سيقتلوك لينالوا مني؟ |
Onayını almaları için birkaç teste ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك في بضع اِختبارات الآن لينالوا رضاك؟ |
Sevgiye mazhar olamayan insanlar sempati toplamak için uyduruyorlar. | Open Subtitles | المصابون به يشعرون بأنهم لا يستحقون الحب فيختلقون شيئاً لينالوا العطف |
Bütün bu videolarda piç kurularının hepsi, sanki onay ya da emir almak için oraya bakıp duruyorlar. | Open Subtitles | في كلّ هذه الشرائط، يتابع هؤلاء الأوغاد النظر لينالوا موافقة أو تعليمات أو ما شابه |
Bunun işleri yoluna koymak için son şansı olduğunu çünkü onu almaya geliyorlardı. | Open Subtitles | فرصة لها لتصحيح الأمور لأنهم كانوا قادمين لينالوا منها |
Benim için geliyorlar! | Open Subtitles | فذلك لا يعني انها ليست ضمننا انهم قادمون لينالوا مني |
- Muhtemelen L.A.'ye .sizin değil, Yüzbaşı Beck için geldiler sayın büyükelçi. | Open Subtitles | فمن الأكيدِ أنَّهم في لوس آنجلوس لينالوا من الكابتن بيكـ |
Bu genç adamların ölmeleri için yabancı ülkelere gönderilmesi onun suçu değil. | Open Subtitles | إنه ليس ذنبها في أن نرسل الشباب اليافع لينالوا مصيرهم في البلدان الأخرى |
Hastaların rol yaptığını anlarım. İstediklerini elde etmek için bizi kandırmaya çalışırlar. | Open Subtitles | أعلم متى يتظاهر المرضى ويتلاعبون بنا لينالوا مرادهم. |
Şimdi, bunu gerçekleştirmek için, cezalandırmak amacıyla buraya davet edilen suçlular arasından beyinsiz bir ortak bulmam gerekiyordu. | Open Subtitles | لأنجز ذلك .. كان يجب أن أجد شريكا دون قصد بين المجرمين ... الذين تم دعوتهم هنا لينالوا عقابهم |
Belmont ta başını polisle başetmeye çalıştığım işlere soktu, bu yüzden de beni dışarı çıkartmak için adamlarını bana gönderdi. | Open Subtitles | ...فإن بيلمونت قرَر بأنَه سيسرَب كل شيء إلى الشرطة لذا أرسل رجاله لينالوا منَي |
Bıçkın gangsterler için bıçkın polisler lazım. | Open Subtitles | شرطة موبؤون لينالوا عصابة موبؤة |
- Eskiler güvenini kazanmak için ne yaptı? | Open Subtitles | مالذي فعله القدماء لينالوا ثقتك ؟ |
Bu ayrıcalık için onlara yüklü miktarda para ödendi. | Open Subtitles | دُفع لهم بسخاء لينالوا شرف قتلك |
Sana ulaşmak için kızı parçalarlar. | Open Subtitles | سيقطعونها إرباً لينالوا منك. |
Senin için geliyorlar. | Open Subtitles | إنهم آتون لينالوا منك |