Bunu bana binlerce kere söyledin. | Open Subtitles | لو قلت لي ذلك مرة واحدة, بل قلت لي ذلك آلاف المرات |
İyi. Ciddi bir şeye hazırım. Ordu Bunu bana veremez ama... | Open Subtitles | أنا مستعدة لشيئ دائم، والجيش لن لن يقدم لي ذلك لكن... |
bana bunu her gün 60 kez söyler. | Open Subtitles | أو نحو ذلك وستقول لي ذلك 60 مرة في اليوم |
Bu hafta sonunun hangi kısmında bana bunu söyleyecektin? | Open Subtitles | اي يوم من هذا الاسبوع كنت ستقول لي ذلك ؟ |
Bu saçmalığı imzalamayacağım. Bulun bana o lanet tacı. | Open Subtitles | لن أوقع عليّ شيء و عليك أن تجد لي ذلك التاج اللعين الآن |
Küçükken büyükannem bana öyle yapardı. | Open Subtitles | لقد كانت جدّتي تفعل لي ذلك عندما كنت صغيرة |
Herkes bana böyle söylüyor. Ama elimde değil. | Open Subtitles | الجميع يقول لي ذلك ماذا بإستطاعي أن أعمل؟ |
Beyler, buranın komutasını ben istemedim ama Bu bana verildiğine göre ben de bu alayı sınırın en iyi birliği yapmaya niyetliyim. | Open Subtitles | ايها السادة، لم أكن اسعى لهذا الأمر ولكن منذ أسندت لي ذلك أعتزم جعل هذا الفوج ألافضل على الحدود |
Bilirsin oğlum, Bunu bana ispat etmen gerekecek. | Open Subtitles | حسنا , انت تعلم يابني اعتقد انه عليك ان تثبت لي ذلك |
Bunu bana bir kez kanıtlamıştın. Şimdiyse yeniden öğrendim. | Open Subtitles | برهنتِ لي ذلك يوماً، والآن تعلّمته ثانية |
Bunu bana daha önceden söylemiş olsaydın, çoktan bir çözüm bulmuş olurduk. | Open Subtitles | لكن هذا سبب وجوب إخبارك لي ذلك من قبل لأنه سيكون بإمكاننا اكتشاف شيء |
Bu adamın suçsuz olduğunu düşünüyorsan, Bunu bana kanıtla. | Open Subtitles | أنتِ تعتقدين أنّه لمْ يفعل شيئاً، إذن أثبتي لي ذلك. |
Bunu bana ilk başta söylemen gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب أن تقولي لي ذلك في المقام الأول. |
Orada her neye ihtiyacım olursa bana vereceğiniz yazıyor böylece bana bunu bırakan şahsı bulabilirim. | Open Subtitles | قيل هناك بأنك سوف تعطيني ما أريد لدرجة أنني قد أجد .ما من قد ترك لي ذلك |
- Hayır. bana bunu almana izin veremem. | Open Subtitles | -أوه ، لا ، أنا لا أستطيع تركك تشتري لي ذلك |
Eğer bir daha bana bunu yaparsan, seni öldürürüm. | Open Subtitles | ان فعلت لي ذلك مرة اخرى سوف اقتلك |
Hayır, bana bunu söylememişti. | Open Subtitles | وقالت إنها لا ، لا تقول لي ذلك. |
Yani, bana o kadar yakışıklı gelmedi fakat gene de yakışıklı. | Open Subtitles | انه لا يبدو لي ذلك الشخص الجيد ولكنه يبدو في حالة جيدة |
Ama bana o evi neden aldığını biliyorum ve oraya taşınmayacağım. | Open Subtitles | أعرف لماذا أشتريت لي ذلك المنزل ولن أنتقل إليه |
- Biri bana öyle demeyeli on yıl oldu. | Open Subtitles | لقد كان عقد من الزمان منذ شخص يدعى لي ذلك. روي؟ |
Bu okulda bana böyle hitap etmeyen tek insan sendin! | Open Subtitles | كنتَ الشخص الوحيد الذي بالمدرسة الذي لم يقل لي ذلك أبداً. |
Sorun değil, Bu bana her zaman olur. Birkaç güne çıkar. | Open Subtitles | لا بأس, دائماً ما يحدث لي ذلك سوف تزول في غضون يومان |