| Başım belada. Büyük belada. Yanımda kala kala bir kadın komedyenden başkası kalmadı. | Open Subtitles | انا فى مأزق مأزق كبير, و كل من لدى فى شركتى ممثلة كوميدية |
| Sizi yerinizde durdurmayan böyle bir manzara gördüğünüzde başınız belada demektir. | Open Subtitles | تعرفون أنّكم في مأزق عندما مشهد مثل هذا لا يجعلكم تبقون |
| Sen burada kendin gibilerle eğlenirken, babanın hesapları ile uğraşıyorum, başı büyük dertte. | Open Subtitles | بينما تمتع نفسك في مظهرك أنا فتشت على كتب والدك فهو في مأزق |
| Öldü mü, yaşıyor mu bilmiyorum fakat bizim başımız büyük dertte. | Open Subtitles | لا ادري ان كانت حيه ام ميتة لكننا في مأزق رهيب. |
| 1987'de, Tina Lord kendini zor bir durumun içinde buldu. | TED | في عام 1987، تينا لورد وجدت نفسها في مأزق تماماً |
| Bu kıyıda kalın yoksa başınız belaya girer. | Open Subtitles | ابقـوا في هذا الجـانب يـا رفـاق وإلا ستقعون في مأزق كبير |
| Tatlım, annenin başı belada olsaydı en kısa zamanda haber verirlerdi. | Open Subtitles | عزيزتي ، لو كانت أمك في مأزق لأخبرونا بأسرع وقت ممكن |
| Bir şey oldu. Korkunç bir şey... Ailenin başı belada. | Open Subtitles | أحتاج مساعدتك، ثمّة شيءٌ فظيع يحدث و عائلتك في مأزق |
| - Demeye çalıştığı şey nihayetinde sen bizim dostumuzsun ve başın belada. | Open Subtitles | اسمع،أظنأن ما يحاولقوله.. في نهاية المطاف، أنت رجلنا المسلح وإنّك في مأزق. |
| Ama, tam tersi, her şeyi bir yerden bakmamız gerekirse, başımız belada olabilir. | TED | إذا، من ناحية أخرى، كنا في الحاجة إلى البحث عنها، قد نكون في مأزق. |
| Pekala, dinle, lan, başın belada... ve hem de büyük belada, çünkü seni ihbar edeceğim. | Open Subtitles | حسنا , اسمع ايها البائس انت فى مأزق وانا اقصد مأزق كبير لاننى سابلغ عنك |
| Daha önce Afrika'ya gitmiş ya da öfkeli bir köpek tarafından takip edilmiş olanlarınız bilirler; sabit bir avlanma bakış vardır,™ bu bakışla karşılaştığınızda başınızın dertte olduğunu anlarsınız. | TED | أي أحد منكم, إن كان قد ذهب إلى إفريقيا أو لاحقه كلب جائع هناك نظرة مفترسة خاصة تعلم منها أنك في مأزق. |
| Başı dertte. Bana ihtiyacı var. Lütfen anla Laura. | Open Subtitles | أنه فى مأزق و يحتاج إلىّ حاولى أن تفهمى يا لورا |
| Başım dertte ama hemen eve döneceğim. | Open Subtitles | إنني في مأزق ولكني عائدة إلى المنزل الآن. |
| Başımız dertte, bu dövüşü bitirebilecek yeterli gücümüz yok. | Open Subtitles | نحن فى مأزق ليس لدينا طاقة كافية لإنهاء القتال |
| Kokuları kadar güçlü dövüşüyorlarsa, başımız dertte demektir. | Open Subtitles | إذا كان قتالهم بقوة رائحتهم فنحنُ في مأزق. |
| Ve seçim paradoksuna göre, bunun zor bir durum olduğuna dair hiçbir şüphe yok. | TED | ومن حيث التناقض في الاختيار، ليس هناك شك في ذلك هذا مأزق. |
| Başımı belaya sokuyor olabilirim ama sizler bizim gibisiniz, sizi sevdim. | Open Subtitles | ربما وضعت نفسي في مأزق ولكنكم أُناس مثلنا وأنا أحبكم |
| Bu şeyleri elinizden alırsam çok hızlı bir şekilde sorun yaşarsınız. | TED | وإذا سُلبَت كل تلك الأشياء منّا، فسوف نكون في مأزق كبير. |
| Son görüşmem kaldı ve bu da olmazsa, boku yedim. | Open Subtitles | لدي هذه المقابلة الأخيرة، وإن فشلت ، فأنا في مأزق. |
| Ve ben de Zhang'lerin çıkmaz sokakta güvenilir olduklarını hiç bilmezdim. | Open Subtitles | و لم أظن أبداً أن الـ"جانج" يُعتمد عليهم في مأزق كهذا |
| İş faturaları ödemeye geldi mi ikilem yaşayacak. | Open Subtitles | وعندما يطلب منه الساقي المال سوف يقع الرجل في مأزق |
| Direkt radyo bağlantısı yok ama destroyerler birinci ve ikinci dalgalar plajda sıkışmış gibi. | Open Subtitles | ليس هناك إتصال مباشر باللاسلكي لكن ضباط البحرية على المدمرات يؤكدون ان الموجتين الأولى و الثانية في مأزق على الشاطيء |
| Başlangıçta öyle borçlandım ki, şimdi çok zor durumdayım. | Open Subtitles | إقترضتُ الكثير للبدء بالعمل مما وضعني في مأزق الآن |
| Ne tür bir bela? Bir şantajcı için falan mı çalışıyorsun? | Open Subtitles | أي مأزق تتحدثين عنه وعن المبتز الذى تعملين معه ؟ |
| Sizin başınıza musallat olduğunda, çoğu kez başınız derde girerdi. | Open Subtitles | وعندما ينجحون فى التركيز عليك فأنت غالباً فى مأزق كبير |
| Ev sahibim çıkmamı istedi. Beni zor duruma düşürdü. Uzun süre kalmayacağım. | Open Subtitles | بلدي صاحبة طلب مني أن ترك، وضعني في مأزق. |
| Lakin canavarın savaşta yenilenlerden topladıklarıyla ordusunu tekrar tekrar kurması yüzünden savaş çıkmaza girdi. | Open Subtitles | لكن الحرب اصبحت مأزق شديد هذا المخلوق يأخذ المصابين في المعركة ليعيد بناء جيشه مجدداَ |
| EM: Yenmeli. Aksi takdirde büyük bir sorunumuz olacak. | TED | أ م: عليها فعل ذلك.. فإن لم تستطع فنحن في مأزق كبير. |