Peter, o kadar da zor değil. kibar konuşmalarla başlıyalım. | Open Subtitles | بيتر ، انه ليس صعبا جدا لنبدا مع محادثة مؤدبة |
Çok kibar. Ne dedi bilmem ama benden hoşlanmışa benziyordu. | Open Subtitles | مؤدبة جداَ لا أدري ما قالت لكن بدت تحبني |
Adama karşı kibar olmak zorundasın. | Open Subtitles | من قبل مجموعة من المراهقين عليك أن تكوني مؤدبة مع الرجل |
Tamam, eğer bu çok fazlaysa ben sana karşı sevecen olacağım ve sen de bana karşı nazik olacaksın. | Open Subtitles | حسنا، إذا كان ذلك كثيرا عليك أنا سأكون لطيفا معك ـ وأنت كوني مؤدبة معي ـ أنت لن ـ ـ |
nazik olmak için. Ama sevdiğimi sanıp bunları almış bana. | Open Subtitles | فقط لأكون مؤدبة فتوقع أنني أحبهم فجلبهم لي |
Kibarlık olsun diye söylüyorsun. Daha iyileri de oldu. | Open Subtitles | حسـنا، نعم أنا أعتقد بأنك تحاولين أن تكوني مؤدبة |
Yani, tanrım, bilirsin, yalancıya bahsetme, çünkü bana senin ona yaklaştığını söyledi, ve o sadece kibar davranıyormuş! | Open Subtitles | إنها كاذبة، لأنها قالت بأنك تحرشت بها، وهي التي كانت فقط مؤدبة في تعاملها معك |
Bu, çok büyük ama çok riskli, çok sessiz çok kibar bir savaş. | Open Subtitles | كل ما في الامر,انه ذو اهتمام كبير لكنه هادىء جدا,انه عبارة عن معركة مؤدبة و كل شيء به مهدد بالفشل |
Bakın, yeterince kibar davrandım. Yanlış bir şey yapmadım. | Open Subtitles | إسمع، لقد كنت مؤدبة لفترة طويلة أنا لم افعل شيئ خطأ |
Bak, o söyleyemeyecek kadar kibar birisi ama onu ürkütüyorsun. | Open Subtitles | ...انظر انها مؤدبة جدا لكى تقول لك هذا ولكنك تزعجها. |
Çevrendeki insanlara kibar davranman gerektiğini bilmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تعلمين أن عليكِ أن تكوني مؤدبة مع الناس بهذا المجتمع؟ |
Evet demedin, çünkü kibar birisin. Ama öyle düşünüyorsun. | Open Subtitles | لا ، لم تقولي لأنكِ مؤدبة جداً لكنكِ تعتقدين ذلك |
Bunu gitmen için kibar bir uyarı olarak almak istersin belki. | Open Subtitles | ربما عليك أن تأخذها كدعوة مؤدبة للمغادرة |
İngilizce daima kibar olmaya karar verdikten sonra, bu ayrım kaybolmuştur. | TED | التمييز قد ضاع . عندما قررت اللغة الإنكليزية أن تكون مؤدبة طوال الوقت . |
Çok kibar değil, değil mi? | Open Subtitles | انها ليست مؤدبة نتنة صغيره, اليس كذلك? |
Yeğeniniz Atia çok kibar, ve baş kahin din hakkında ahlaklı konuşmalar yaptı. | Open Subtitles | ابنة أخيك (أتيا) مؤدبة جداً و رئيس المتنبئين أضاف ملاحظات جيدة عن الدين |
Ve sanırım senin bize anlatacakların var. Bir adamı öldürmek üzereyseniz nazik olmanıza gerek yok. | Open Subtitles | عندما تكونين علي وشك قتل رجل لا يكلفك أي شئ لتكوني مؤدبة |
İnsanların evlerine gittiğinde nazik, temiz ve saygılı olacaksın. | Open Subtitles | عندما تذهبين لبيوت الناس يجب ان تكوني مؤدبة نظيفة ومحترمة. |
Bunu söylemenin daha nazik binlerce yolu var. | Open Subtitles | أتعلمين ، هناك حول 1000 طريقة مؤدبة يمكنكِ قول ذلك بهم. |
Belki de nazik davranıp seni incitmek istemiyorumdur. | Open Subtitles | ربما أنني مؤدبة ولم ارد إيذاء مشاعرك |
Kibarlık ediyordur sadece. - Bu ne yahu? | Open Subtitles | ربما هي تحاول أن تكون مؤدبة فقط الى ماذا أنظر بحق الجحيم؟ |
- Rebecca,okulda uslu dur tamam mı? | Open Subtitles | وداعاً ريبيكا , كوني مؤدبة في المدرسة حسنا , انا اعلم |