Bayan Giddens kibar olmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لكن آنسةَ جايدينز نادرا ما يَكُونَ مؤدّب. |
Bakın, arkadaşım size karşı kibar olmak dışında hiç bir şey yapmadı. | Open Subtitles | النظرة، صديقي كَانَ لا شيء سوى مؤدّب إليك، |
Bay Mükemmel kibar olsa iyi olur. | Open Subtitles | السّيد المثالي من الأفضل أن يكون مؤدّب |
Sonra kız arkadaşına çok nazik bir şekilde onu affetmesini, tuvalete gitmesi gerektiğini söyler. | Open Subtitles | يُخبرُ صديقتَه بشكل مؤدّب جداًأنا يَجِبُ أَنْ أَذْهبَ يُعذرُ نفسه |
Senin evinde uyuyan bir adamı vurmak pek nazik bir davranış değildir. | Open Subtitles | تعرف لم تعتبر بأنك مؤدّب لضربك رجل يناوم في بيتك |
Gelecek sefere kibarca sormam. | Open Subtitles | لَنْ أَسْألَك بشكل مؤدّب في المرة القادمة. |
Eğer nazikçe sorsaydı, memnuniyetle onu ziyaret ederdim. | Open Subtitles | إذا يرغب بسؤال مؤدّب سأكون مسرور لمقابلة الكاردينال. |
Bay Mükemmel kibar olsa iyi olur. | Open Subtitles | السّيد المثالي من الأفضل أن يكون مؤدّب |
O kadar kibar olmasaydın parayı sayardın. | Open Subtitles | إذا أنت ما كنت مؤدّب جدا، أنت تحسبه. |
kibar genç bir delikanlının süveteriyle ilgili dalga geçip, çocuk ağlayınca da ona gülmüş gibi görünüyorlar. | Open Subtitles | يَبْدونَ مثل هم يُمْكِنُ أَنْ يُثيروا a شابّ مؤدّب حول بلوزه وبعد ذلك يَضْحكُ عندما يَبْدأُ البُكاء. |
Bayım, kibar bir şekilde rica ediyorum. | Open Subtitles | Whoa، مخرج الخَطِّ. السيد، أَسْألُ بشكل مؤدّب. |
Düzgün, temiz ve kibar. | Open Subtitles | مؤدّب ونظيف وانيق |
Sadece kibar ol. | Open Subtitles | فقط أنْ يَكُونَ مؤدّب. |
Evet, kibar birisisin. | Open Subtitles | لا، أنت مؤدّب |
Sadece nazik oluyorum. | Open Subtitles | فقط أنْ يَكُونَ مؤدّب. |
nazik olmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا فقط أنْ أكُونَ مؤدّب. |
kibarca bir dostluk maçı istedik... ama o hiç saygı göstermedi ve bize saldırdı. | Open Subtitles | نحن نسَأل بشكل مؤدّب عن ..مباراة ودية. لَكنَّها لم تظهر أي إحترامِ، وهاجمَتنا. |
Ona kibarca bize düşen hastalarla ilgilendiğimizi ve... onun çok iyi iş yaptığını söyledim. | Open Subtitles | وضّحتُ بشكل مؤدّب بأنّنا عالجنَا سهمَنا مِنْ الحالاتِ، وبأنّه يَعمَلُ عملاً جيداً جداً. |
Bu şirket benim sizden nazikçe dışarda beklemenizi rica ediyorum... görüşmem bittikten sonra siz görüşebilirsiniz. | Open Subtitles | هذا الدكانِ سمّي على اسمي. اخبرُك بشكل مؤدّب بللانتِظار خارجاً، عندما اجتماعنا ينتهي، أنت يُمكنُ أَنْ تَأخُذَ خاصتك |
- Bunu nazikçe halledebiliriz. | Open Subtitles | - دعنا نَتكلّمُ بشكل مؤدّب. |