Tamam, randevulaştık o zaman. Teşekkür ederim hanımlar. Güle güle şimdilik. | Open Subtitles | حسنا نحن على موعد إذن والآن شكراً لكما إلى اللقاء مؤقتا |
Evet, şimdilik. Ama 6 ay sonra, yeniden zengin bir ünlü olacak. | Open Subtitles | اجل مؤقتا ولكن بعد نصف عام ستصير شخصية شهيرة ثرية من جديد |
Son zamanlarda, eşini ve çocuklarını geçici bir süre köyde bırakarak, Dongguan'da vinç üreten bir fabrikada çalışmaya gitti. | TED | هي عادت مؤخرا إلى دونغقوان لوحدها لتأخذ وظيفة في مصنع ينتج رافعات البناء، تاركة مؤقتا زوجها وأطفالها في القرية. |
Çiftlik planlarımızı bir süreliğine ertelememiz gerekiyor. | Open Subtitles | علينا تأجيل خططنا المتعلقة بالمزرعة مؤقتا. |
Dumbledore, resmi bir duruşmaya dek kararı askıya almaya bakanı ikna etti. | Open Subtitles | دمبلدور اقنع الوزارة بإيقاف طردك مؤقتا إلى حين جلسة الإستماع |
Şey, o yara geçiciydi. | Open Subtitles | نعم، حسنا، كان ذلك مؤقتا |
Böylece Elijah Muhammad beni islam aleminin elçisi görevinden aldı. | Open Subtitles | لذا ، "ألجيه محمد" أوقفنى مؤقتا ً كوزير منظمة الأمة الإسلامية |
Asansör servisi geçici olarak devre dışı ama birazdan devreye girecek. | Open Subtitles | لقد اوقفت المصاعد مؤقتا و ستعمل في الحال |
Savaş bitiyor, öyle ya da böyle bunu zaten şimdilik yapıyorum. | Open Subtitles | وأصلا أنا أقوم بهذا مؤقتا فقط. ليس لوقت طويل.. اتمنى |
Yani, bilirsiniz, hazırlıklı olun. şimdilik bu kadar. | Open Subtitles | والان فلينتظرنى كل واحد هنا وهذا كاف مؤقتا |
şimdilik parayı ver gitsin. Borden'in açılışına kadar numaraya devam eder, sonra da bitiririz. | Open Subtitles | ادفع له مؤقتا سنظل نقدمها حتى يبدا عرض بوردن |
En yüce gücün Vatikan koltuğu, şimdilik boş kalmaya devam ediyor. | Open Subtitles | مؤقتا , سيبقى كرسي القوة المطلقة في الفاتيكان شاغرا. |
Özel kuvvetlerle ortak paydası olsa da şimdilik bunlarla ilgili herhangi bir soruşturma ihtimaline karşı önlem aldım. | Open Subtitles | كما انها تتشابه مع اعضاء فريق عسكرى سابق اى كان فقد منعتهم من ان يحققوا فى هويه اصحابها مؤقتا |
"Doğru hazırlanırsa, Çok Özlü İksir içen kişi geçici bir süre için başkasının fiziksel görüntüsüne dönüşür." | Open Subtitles | إن تم نقعها بالشكل الملائم، تسمح جرعة بوليجوس لمن يشربها بأن يحول نفسه مؤقتا إلى شكل شخص أخر |
Gördüğün gibi, şu an için geçici bir süreliğine suyu bu tarlalardan alıp, insanların kolayca ulaşabileceği, kasaba merkezine aktarıyoruz. | Open Subtitles | كما ترين، نحن نحول الماء من هذه الحقول مؤقتا... ونوجهه مباشرة نحو قلب المدينة... حيث يستطيعون أن يحصلوا عليه بسهوله. |
Onun böyle, bu şekilde geçici bir iş için izin vereceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنها ستوافق على إعادتك مؤقتا للعمل |
Korkarım saldırganları bir süreliğine elimizden kaçırdik Lordum. | Open Subtitles | أنا أسف أن المهاجمين يراوغونا مؤقتا يا سيدي |
Korkarım saldırganları bir süreliğine elimizden kaçırdik Lordum. | Open Subtitles | أنا أسف أن المهاجمين يراوغونا مؤقتا يا سيدي |
Bu yüzden aramızdaki şeyi askıya almamız büyük ihtimalle daha anlamlı olacaktır. | Open Subtitles | لذلك غالبا سيصبح من المنطقي أن يتوقف الأمر الذي بيننا مؤقتا |
Sürekli bir işten ötekine atlamış. bir süre Hindistan'da kalmış ve hepsinden öte, disleksisi var. | TED | تنقل بين عدد من الأعمال لفترة. أقام مؤقتا في الهند لمدة سنة، وعلى رأس القائمة فهو يعاني من عسر القراءة. |
- Üstelik etkisi geçiciydi. | Open Subtitles | وحينها... كانت تبعية قدرته مؤقتا |
Böylece Elijah Muhammad beni islam aleminin elçisi görevinden aldı. | Open Subtitles | لذا ، "ألجيه محمد" أوقفنى مؤقتا ً كوزير منظمة الأمة الإسلامية |
Asansör servisi geçici olarak devre dışı ama birazdan devreye girecek. | Open Subtitles | لقد اوقفت المصاعد مؤقتا و ستعمل في الحال |