"مؤقتا" - Translation from Arabic to Turkish

• şimdilik
• geçici bir
• süreliğine
• askıya
• bir süre
• geçiciydi
• görevinden aldı
• geçici olarak devre dışı

Tamam, randevulaştık o zaman. Teşekkür ederim hanımlar. Güle güle şimdilik.
حسنا نحن على موعد إذن والآن شكراً لكما إلى اللقاء مؤقتا

Evet, şimdilik. Ama 6 ay sonra, yeniden zengin bir ünlü olacak.
اجل مؤقتا ولكن بعد نصف عام ستصير شخصية شهيرة ثرية من جديد

Son zamanlarda, eşini ve çocuklarını geçici bir süre köyde bırakarak, Dongguan'da vinç üreten bir fabrikada çalışmaya gitti.
هي عادت مؤخرا إلى دونغقوان لوحدها لتأخذ وظيفة في مصنع ينتج رافعات البناء، تاركة مؤقتا زوجها وأطفالها في القرية.

Çiftlik planlarımızı bir süreliğine ertelememiz gerekiyor.
علينا تأجيل خططنا المتعلقة بالمزرعة مؤقتا.

Dumbledore, resmi bir duruşmaya dek kararı askıya almaya bakanı ikna etti.
دمبلدور اقنع الوزارة بإيقاف طردك مؤقتا إلى حين جلسة الإستماع

Şey, o yara geçiciydi.
نعم، حسنا، كان ذلك مؤقتا

Böylece Elijah Muhammad beni islam aleminin elçisi görevinden aldı.
لذا ، "ألجيه محمد" أوقفنى مؤقتا ً كوزير منظمة الأمة الإسلامية

Asansör servisi geçici olarak devre dışı ama birazdan devreye girecek.
لقد اوقفت المصاعد مؤقتا و ستعمل في الحال

Savaş bitiyor, öyle ya da böyle bunu zaten şimdilik yapıyorum.
وأصلا أنا أقوم بهذا مؤقتا فقط. ليس لوقت طويل.. اتمنى

Yani, bilirsiniz, hazırlıklı olun. şimdilik bu kadar.
والان فلينتظرنى كل واحد هنا وهذا كاف مؤقتا

şimdilik parayı ver gitsin. Borden'in açılışına kadar numaraya devam eder, sonra da bitiririz.
ادفع له مؤقتا سنظل نقدمها حتى يبدا عرض بوردن

En yüce gücün Vatikan koltuğu, şimdilik boş kalmaya devam ediyor.
مؤقتا , سيبقى كرسي القوة المطلقة في الفاتيكان شاغرا.

Özel kuvvetlerle ortak paydası olsa da şimdilik bunlarla ilgili herhangi bir soruşturma ihtimaline karşı önlem aldım.
كما انها تتشابه مع اعضاء فريق عسكرى سابق اى كان فقد منعتهم من ان يحققوا فى هويه اصحابها مؤقتا

"Doğru hazırlanırsa, Çok Özlü İksir içen kişi geçici bir süre için başkasının fiziksel görüntüsüne dönüşür."
إن تم نقعها بالشكل الملائم، تسمح جرعة بوليجوس لمن يشربها بأن يحول نفسه مؤقتا إلى شكل شخص أخر

Gördüğün gibi, şu an için geçici bir süreliğine suyu bu tarlalardan alıp, insanların kolayca ulaşabileceği, kasaba merkezine aktarıyoruz.
كما ترين، نحن نحول الماء من هذه الحقول مؤقتا... ونوجهه مباشرة نحو قلب المدينة... حيث يستطيعون أن يحصلوا عليه بسهوله.

Onun böyle, bu şekilde geçici bir iş için izin vereceğini sanmıyorum.
لا أظن أنها ستوافق على إعادتك مؤقتا للعمل

Korkarım saldırganları bir süreliğine elimizden kaçırdik Lordum.
أنا أسف أن المهاجمين يراوغونا مؤقتا يا سيدي

Bu yüzden aramızdaki şeyi askıya almamız büyük ihtimalle daha anlamlı olacaktır.
لذلك غالبا سيصبح من المنطقي أن يتوقف الأمر الذي بيننا مؤقتا

Sürekli bir işten ötekine atlamış. bir süre Hindistan'da kalmış ve hepsinden öte, disleksisi var.
تنقل بين عدد من الأعمال لفترة. أقام مؤقتا في الهند لمدة سنة، وعلى رأس القائمة فهو يعاني من عسر القراءة.

- Üstelik etkisi geçiciydi.
وحينها... كانت تبعية قدرته مؤقتا