| Her sabah çırılçıplak soyun ve... vücuduna soğuk su çarp. | Open Subtitles | فاخلع ملابسك عاريًا كل صباح ورشّ على نفسك ماءً باردا |
| İnekler haftada iki kez kendi ağırlıkları kadar su içerlermiş. | Open Subtitles | أتعلمون بأن البقرة تشرب ماءً يعادل وزنها مرتين في الأسبوع؟ |
| Annemin suratına soğuk su döktüm. Yılbaşı geldiğinde hâlâ hareket etmiyordu. | Open Subtitles | رميتُ ماءً باردةً بوجه امّي، يوم رأس السّنة، ومازالت لم تتحرّك. |
| Alnınıza bir tutam su serperek, sizi tüm pisliklerinizden arındıracak. | Open Subtitles | سوف يرشّ ماءً نظيفًا على رأسك. وسوف يُطهّرك من ذنوبك. |
| Karmaşık yaşama yuva olabilmek için her gezegenin sıvı hâlde suya çabuk tükenmeyecek bir güneşe ve onu meteoritlerden koruyacak dev bir komşuya ihtiyacı vardır. | Open Subtitles | أي كوكب يجب أن يكون موطناً لحياة معقدة يحتاج ماءً سائلاً، وشمساً لا تحرقه سريعاً، وجاراً عملاقاً لحمايته من النيازك. |
| su neden önemli? su önemli çünkü, hayatın olmasını istiyorsanız, su olması lazım. | TED | لماذا الماء مُهم ؟ .. الماء مهم لانه .. أن أردت أن تملك حياةً .. فيتوجب عليك ان تملك ماءً |
| Sıcak su istiyorsan, kendi hizmetçini tut. | Open Subtitles | أنا أدفع للخادمة إذا أردت ماءً حاراً فأحضر لك خادمة |
| Sığırın ayak izinden su içmemiş olan Texas'lılara rastlarsam, ya ellerini sıkarım yada Daniel Webster purosu ikram ederim! | Open Subtitles | لم اقابل قط شخصا من تكساس لم يشرب ماءً قذرا اعتقد بأني سأصافحهم او اشتري لهم سيجارا فاخرا |
| Efendimiz Ejder Kral denizden birazcık su alıp getiremez misin? | Open Subtitles | مولاي التنين الملك هل جلبت ماءً من البحر؟ كلا، ليس بعد |
| Canın su istiyorsa git de kafanı at yalağına sok. | Open Subtitles | إذا كنت تريد ماءً,فمن الأفضل أن تلقي برأسك في وعاء الخيول بالخارج. |
| Aşağıda büyük bir sızıntı var. Bir duvar su akıtıyor. | Open Subtitles | هناك تسرب كريه بالأسفل أحد الجدران يقطر ماءً |
| Hangi ahmak denize su kattı ve yanan Truva'ya bir meşale getirdi? | Open Subtitles | من ذا المعتوه الذي يضيف ماءً إلى البحر أو أن يجلب شعلة لطروادة المشتعلة نارًا؟ |
| Git! su al ve bu iğrenç tanıklığı ellerinden yıka. | Open Subtitles | امضِ، أحضر ماءً تغسل به ما على يديك من قذارةٍ تشهد على فعلتك |
| Una su eklediğinizde iki proteini yumuşatmış oluyorsunuz glutenin ve gliadin... Bu iki protein birbirini çekiyor ve bağ oluşturuyorlar. | Open Subtitles | لمّا تضع ماءً على الطّحين لدمج هؤلاء البروتينات، الجلوتين والجلايدين، هؤلاء البروتينات، متّحدان مع بعضهما. |
| Tek avcımız, hamile kıza su bulacağım diye yem olacak. Endişelenme tatlım. | Open Subtitles | رائع، سيُلتهم صيادنا الوحيد ليجلب ماءً للفتاة الحامل |
| - Belki su stoğu bulabilirsiniz ama buna güvenmezdim. Arazi çok zorlu. | Open Subtitles | من الممكن ان تجدي ماءً مخزناً و لكنني ما كنت لأعتمد على ذلك كما ان التضاريس خشنة للغاية |
| Eğer su içmek isterseniz, herşeyi ayarladım. | Open Subtitles | لو أرد أي أحد ماءً. . فإنه متواجد الأن .. |
| Betonlamayı beceriksizce yapıp kuyuya su sızmasına ve petrolü berbat etmesine izin vermem. | Open Subtitles | ولا أضع الدعامات بشكل رديء وأترك ماءً بالحفرة وأفسد العقار كلّه |
| Sen rahatça yerleş ben de sana ağrı kesicileri içmen için su getireyim, tamam mı? | Open Subtitles | سأدعكِ ترتاحين، وسأحضر لكِ ماءً لهذه المسكّنات، اتفقنا؟ |
| Sen rahatça yerleş ben de sana ağrı kesicileri içmen için su getireyim, tamam mı? | Open Subtitles | سأدعكِ ترتاحين، وسأحضر لكِ ماءً لهذه المسكّنات، اتفقنا؟ |
| Kitabında seninle ilgili bir seks sahnesi yazdı ben bile soğuk suya uzanmıştım, | Open Subtitles | لقد كتب مشهداً حميمياً في كتابه عنكِ جعلني أجلب ماءً بارداً. |
| Elbette, önce ben sıcak suyu üzerime dökeyim ve sonra da herkes gülsün. | Open Subtitles | بالتأكيد، سأريق ماءً ساخناً على نفسي وسنقهقه كلّنا |
| Haklı, biz suyuz. | Open Subtitles | إنه محق,نحن نكون ماءً |