"ماتبقى من" - Traduction Arabe en Turc

• geri kalanını
• geri kalan
• geri kalanı
• ne kaldıysa
• yemeğimin kalanını

O yüzden eğer hala ömrünün geri kalanını benimle geçirmek istiyorsan tekrar sor.
إذا كنتِ لاتزالين تريدين أن تقضي ماتبقى من حياتك معي إذن اسأليني مجدداً

Bak, Tanrı şahidimdir, ona birşey yaparsan, kılına zarar gelirse hayatımın geri kalanını senin acı çekmene adarım.
أنظر .. أقسم بالله لو فعلت به شيء إذا لمست شعرة واحدة من رأسه سأقضي ماتبقى من حياتي متأكدة أنك ستعذب أقصى العذاب

Hayatının geri kalanını lahana toplayarak mı geçirmek istiyorsun?
أحقاً تريدين تمضية ماتبقى من حياتك في نقل الملفوف؟

geri kalan mobilyaları da satacaksın, bu evden ve bu eve gelen davetsiz misafirlerden kurtulacaksın.
ستبيعين ماتبقى من أثاثكِ وتتركين هذا المنزل بمن فيه من دخلاء , وسأخذك إلى منزلكِ الجديد

- Günün geri kalanı ısırıklar alabilirsin.
يمكنكم قضاء ماتبقى من اليوم في انتزاع أجزاء

Evet, şişe viskisinde ne kaldıysa.
نعم، ماتبقى من قنينته الإسكتلندية

Anne, bugün okuldan geldiğimde, öğle yemeğimin kalanını yedim, çünkü hâlâ çantamdaydı çünkü yemeyi unutmuşum.
أماه! حينما عدتُ للمنزل من المدرسة، لقد تناولتُ ماتبقى من غداءي، لأنه كان بحقيبتي، ولأنني نسيتهُ تماماً.

Bütün kiliseyi bir araya getirdi ve paranın geri kalanını topladı.
جمعت الكنيسه بأكملها وجمعت ماتبقى من المال

Sana, seni sevdiğimi ve hayatımın geri kalanını, sen en iyisini hak ettiğin için, daha iyi bir adam olmaya çalışarak geçireceğimi söylemek istiyorum.
وأخبركِ أني أحبكِ وسأقظي ماتبقى من حياتي أحاول أن أصبح رجلٌ أفضل,لأنكِ تستحقين الافضل

Hayatımın geri kalanını yapabildiğim her şeyi yapmak ve seni hakeden bir arkadaş olmaya çalışmakla geçireceğim.
سأقضي ماتبقى من حياتي أفعل كل ما بستطاعتي وأحاول أن أكون الصديقة التي تستحقينها.

Hayatının geri kalanını yaşayacağı adamla tanıştı.
وإلقتى الرجل الذي يفترض أن يقضي ماتبقى من حياته معه.

Yani, ömrümün geri kalanını hapiste geçirmeme yetecek kadar çok federal kanun ihlali yaptım.
أعني، هنالك بعض المخالفات القانونية التي تضعني في السجن في ماتبقى من حياتي

Mesajlarıma cevap vermedim, bende gezimin geri kalanını iptal ettim, en kısa sürede geldim.
لم تردي على اي من رسائلي لذا الغيت ماتبقى من الرحله وحضرت الى هنا باسرع وقت

Bunlar büyük ihtimalle ömrünüzün geri kalanını Leavenworth'ta geçirmenize yeter.
على الأرجح أنّك ستقضي ''ماتبقى من حياتك بِـ''ليفنورث

Tanrım... ömrümün geri kalanını iki tuvaletli, küçük bir ahşap odada dünyanın en salak herifiyle geçireceğim.
يا الله... سأقضي ماتبقى من عمري في غرفةٍ خشبيةٍ صغيرة بمرحاضين مع أغبى رجلٍ في الكون.

Wilhelmina, hayatının geri kalanını benimle geçirir misin?
ويلامينا هل تقضين ماتبقى من حياتك معي؟

Sapından geri kalan yerde bir bant vardı.
كان هنالك شريط لاصق مثبت على ماتبقى من المقبض

...bir rahibe manastırına intikal ettirilecek, savaşın geri kalan süresi boyunca genç kızlara ev ekonomisi dersi vereceksiniz.
إلى مدرسة ديرٍ خارج هايدلبرغ... ، حيث ستقضون ماتبقى من الحرب

Kimliklerinin geri kalanı katbekat bunun üzerine yapılandırılır.
ماتبقى من هويّتهم مبنيّ حولها طبقة تلو الأخرى.

Bu ilginç kıyafetin geri kalanı mı?
هل ماتبقى من البدلة مثير للاهتمام؟

Bu böcekler kurbanın etinden geriye ne kaldıysa yiyecekler.
الخنافس سوف تاكل ماتبقى من لحم الضحية.