"ماضٍ" - Traduction Arabe en Turc

    • geçmişimiz
        
    • geçmişim
        
    • geçmiş
        
    • geçmişin
        
    • Geçmişte
        
    • geçmişiniz
        
    • geçmişinde
        
    • geçmişi var
        
    • tarih
        
    • mazimiz
        
    Kitaplar olmadan ne geçmişimiz ne de geleceğimiz olabilir. Open Subtitles دون وجود الكتب، فلن يكون لدينا ماضٍ أو مستقبل.
    Bir geçmişimiz var ama ben bu davada ondan çok daha uzun süredir bulunuyorum. Open Subtitles بيننا ماضٍ ،لكنني كنتُ مشاركًا .بهذهِ القضيّة أطول منه
    Bak, iş erkeklere gelince tam olarak parlak bir geçmişim yok ama kocan bir ilişki yaşadı diyeyse tüm bunlar neden sen kendini öne atıyorsun ki? Open Subtitles انظُري، ليس لديّ ماضٍ كبير مع الرجال لكن إن كان هذا بسبب أن زوجُك لديه علاقه غرامية، لماذا تتحملين الأمر؟
    Halen kendisi hakkında geçmiş zamanda kounşmayı kabullenemiyorum. Open Subtitles لازلت غير معتاد على التحدث عنه على أنه ماضٍ
    Doğduktan sonra otuz saniye bile geçse geçmişin olur ve altmış saniye sonra kendine yalan söylemeye başlarsın. Open Subtitles بعد ثلاثون ثانية من ولادتك يصبح لديك ماضٍ وبعد هذا بـ60 ثانية تبدأ الكذب على نفسك بشأن ذلك
    Geçmişte paylaştıkları şeyler olan iki insanın arasında olmaktan daha kötü bir şey olamaz. Open Subtitles ْليس هناك أسوأ من التواجد مع شخصين ذو ماضٍ
    Nick, sırf ortak bir geçmişiniz var diye belki senin yeteneklerini benim gibi göremeyebilir. Open Subtitles ولأن نـك يمتلك ماضٍ معك.. قد لا يرى جميع مواهبك مثلي.
    Hastamız, Başkan. 46 yaşında erkek ve tıbbi geçmişinde önemli bir hastalık yok. Open Subtitles لدينا الرئيس، ذكرٌ في الـ 46 بلا ماضٍ مرضيّ مهمّ
    Parçaların tarihini öğrenmek için onu kullanabiliriz içlerinden birinin garip bir geçmişi var mı diye. Open Subtitles يمكننا إستخدامها لكي نعرف تاريخ اللوحات لنرى إن كان هناك ماضٍ غريب
    Bayan Prescott'la olan geçmişimiz bayağı bir karmaşıktır. Open Subtitles أنا و آنسة "بريسكوت".. لدينا ماضٍ معقد جداً
    O küvetle uzun vadeli bir cinsel geçmişimiz var. Open Subtitles كان لديّ ماضٍ جنسي طويل مع هذا الحوض.
    Evet, sizin gibi insanlarla kötü bir geçmişimiz var. Open Subtitles أجل، لدينا ماضٍ مزرِ مع أمثالكَ
    geçmişim olmamalı. Hiçliğe ulaşırsam yeniden başlayabilirim. Open Subtitles ،أريد أن لا يكون لي ماضٍ إن وصلت للصفر بإمكاني البدأ من جديد
    Normalde seni hastaneye götürürdüm ama şaşırtıcı şekilde karışık bir geçmişim olan bir adamın kolları arasındaydın. Open Subtitles ومن العاديّ، أنّي كنتُ لآخذكِ للمُستشفى، لكنّك كنتِ تسقطين في حضن رجلٍ أُشاركه ماضٍ مُعقّد للغاية.
    Bilmediğin bir geçmişim olduğundan endişeleniyorsun? Open Subtitles أتقلق من وجود ماضٍ لي لا تعلم بشأنه؟
    İkinizin arasında bir geçmiş var gibi görünüyordu da. Open Subtitles يبدو انهُ بينكم يبدو انهُ بينكم ماضٍ طويل
    Hey! Hepimizi inciten bir geçmiş var. Open Subtitles لأنني غير منطقية كلنا لنا ماضٍ قد يؤذينا
    Karmaşık bir geçmişin var biliyorum ama en azından bu konuda dürüsttün. Open Subtitles اعلم أن لديكِ ماضٍ معقد ولكنكِ كنتِ صريحة بشأنه
    Oğlumla pekte hoş olmayan bir geçmişin olduğunu hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر بأن لديك ماضٍ غير جيد مع إبني
    Rutin artık bizim için Geçmişte kaldı. Open Subtitles أعتقد أن "الروتين" قد صار ماضٍ بالنسبة لنا!
    Belki her şey Geçmişte kalsa daha iyi olacak gibi. Open Subtitles وربما يجب أن يظلّ كذلك فقط... مجرَّد ماضٍ.
    Anladığım kadarıyla meclis üyesiyle geçmişiniz eskiye dayanıyor. Open Subtitles ... أعتقد أنك أنت والمستشار . لديكما ماضٍ طويل معًا
    geçmişinde uygunsuz veya olmayacak adamları seçmişsin hep. Open Subtitles أظنّ أنّ لديكِ ماضٍ في اختيار الرجال غير الملائمين وغير المتاحين
    Ve uçaktaki pilotun bir geçmişi var. O da makalenin içinde. Open Subtitles والطيار على الذي على متن طائرتك لديه ماضٍ سيء، إنّه في المقالة
    Müslüman çetesiyle takılmış. Gerisi tarih. Open Subtitles واجتمع بجماعته من المسلمين والباقي مجرّد ماضٍ
    Sara, seninle çalkantılı bir mazimiz var ama artık daha sıkıcı bir adamım. Open Subtitles تعلمين يا سارة انا وانت لدينا ماضٍ متقلب لكني الآن شخص اكثر مللاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus