| Tabii kimyasal bir madde gerçekten salınmış olabilir. | Open Subtitles | مالم بالطبع عامل كيمياوي كان في الحقيقة مصدره |
| Tabii ki, sen Yunanlıları seven Yahudiler olduğunu söylemediğin sürece. | Open Subtitles | مالم, بالطبع تدعى انهم اليهود محبى اليونانيين |
| Tabii ki, elbette yaptığım işi midenin kaldırmayacağını düşünüyorsun. | Open Subtitles | مالم بالطبع انك لاتعتقدي ان لديك القدرة على عملي |
| Haklarını resmi olarak kaydettirmedilerse, Tabii ki. | Open Subtitles | مالم بالطبع توثقوا هذا الأدعاء |
| Tabii kutsal ruh size yardım etmezse. | Open Subtitles | مالم بالطبع تؤثر بكما روح القدس |
| Tabii ki bu birleşmeyi durduramazsak. | Open Subtitles | مالم بالطبع نتمكّن من إيقاف الإندماج |
| Yanlış bir şey yapmadılar, Tabii sen yaptıklarını düşünüp Langdon meselesinde olduğu gibi kimseye demeden rapor etmen dışında. | Open Subtitles | - لم يفعلن أي شيء خاطيء مالم بالطبع خلت أنهن فلعن |
| Tabii eğer ... adam hepsini yakmamışsa. | Open Subtitles | مالم بالطبع هو أحرقَهم. |
| Tabii birini öldürmediysen. | Open Subtitles | مالم بالطبع قد قتلت شخصاً ما |
| Tabii elbette belki başka bir fikrin varsa orası ayrı. | Open Subtitles | مالم بالطبع... لديك فكرة أخرى؟ |