"ما أردته هو" - Traduction Arabe en Turc

• istediğim şey
• etmek istedim
• istediğim onu
• Bütün istediğim
• istediğim sadece

Uzun zamandır tek istediğim şey beni sevmendi. Beni kabul etmendi.
لمدة طويلة كل ما أردته هو حبك لي و أن تتقبلني

Tek istediğim şey onun gözlerinde , sesinde ve kokusunda kaybolmaktı.
وكل ما أردته هو أن أكون تائهاً في عيونها وصوتها ورائحتها

Yapma Mary. Ben sadece sana yardım etmek istedim Mary.
لا تفعلي ماري ,كل ما أردته هو مساعدتك ماري

Sadece detaylı olarak izah etmek istedim.
فكلّ ما أردته هو أن أكون دقيقًا في قولي

Gittiğinde yüzünü gördüm ve çok kötü hissettim, tüm istediğim onu silmekti, ama ondan...
شاهدت وجهكِ عندما ذهبتِ وشعرت بالفزع ، كل ما أردته هو محوه ، ولكنه مازال

Derbideki ilk gece Bütün istediğim sana hemen oracıkta sahip olmaktı.
وفي تلك الليلة الأولى، عند الدربي، كل ما أردته هو أنْ أحظى بكِ حالاً وفي عين المكان.

Tüm istediğim sadece biraz ilgiydi.
كل ما أردته هو القليل من الإهتمام.

Bütün hayatım boyunca tek istediğim şey seni güvende tutmaktı.
، طوال حياتي كل ما أردته هو أن أجعلك آمنة

Bana gelince, benim istediğim şey sadece terörizme gibi küresel bir markaymış gibi bakmak, diyelim ki Coca-Cola.
من جهتي، كل ما أردته هو أن ننظر للإرهاب كما لو كان علامة تجارية عالمية، كوكا كولا مثلاً.

15 yaşımdayken, tek istediğim şey yaşlanmaktı.
عندما أنا كنت، بسن 15 سنه كلّ ما أردته هو التقدّم في السنّ

Justin, ben... küçük bir kızken, tek istediğim şey bir aileydi.
" جاستن" عندما كنت.. طفلة صغيرة كل ما أردته هو العائلة

Yalnızca dans etmek istedim.
كل ما أردته هو أن الرقص قليلًا

Ülkeme hizmet etmek istedim.
جل ما أردته هو خدمة بلادي.

Peder Santoya bana yardım etti, bende başka birilerine yardım etmek istedim.
لقد أتتني مساعدة من الأب (سانتويا) , وكل ما أردته هو مساعدة شخص آخر.

Başta sadece ona bakmak istiyordum ve sonra tek istediğim onu dinlemek oldu
حسناً، بدأت أبحث عنها بعد ذلك كل ما أردته هو الاستماع إليها

Tek istediğim onu ne kadar çok sevdiğimi söylemekti.
كل ما أردته هو أن أخبرها عن مدى حبي لها

Bakın, Bütün istediğim annem için biraz saygıydı.
إسمع , كل ما أردته هو بعض الإحترام لأمي

Bütün istediğim hemşirenin gitmesiydi.
كل ما أردته هو أنْ تذهب تلك الممرضة.

Tüm yapmak istediğim sadece insanları korkutmaktı.
كل ما أردته هو أخافة الناس

Zoe, yapma. Tek istediğim sadece birlikte olmamızdı.
كل ما أردته هو أن نبقي معاً.