- Ne dediğimi anladın mı? - Ray, beni yalnız bırak! | Open Subtitles | ـ أتعرفين ما أعنيه ـ ابتعد عني يا راي، وأتركني وشأني |
- Ne dediğimi biliyorsun. - Biliyorum. Tanrı seni kutsasın, hayattasın. | Open Subtitles | ـ أنكٍ تعرفين ما أعنيه ـ أعرف، أعرف، ليضفي الرب بركته علي أسلوب حياتنا |
Bu adam çok kötü düşmüş. Ne Demek istediğimi anlıyorsanız. | Open Subtitles | هذا الرجل يُعاني من أثر السقطة إذا فهمت ما أعنيه |
Ve düşündüm de, wow, tek başına kalacak, Demek istediğimi Anlıyor musun? | Open Subtitles | ظننت أنها ستقع في حبي من أول نظرة، أتفهم ما أعنيه ؟ |
Yani diyorum ki, erkekler hep benimle ilgilendiler, etrafımda dolaştılar. | Open Subtitles | لا ، ما أعنيه هو أنّ الرجال دائمًا يهتمّون بأمري |
Hayır, bunu demek istemedim. Eminim onu geçeceksin. | Open Subtitles | لا , ليس هذا ما أعنيه أنا متأكد بأنكِ ستجتازين الإختبار بتفوق |
Hayır. Demek istediğim de bu zaten. Yapmadığım bir şey yüzünden kovuluyorum. | Open Subtitles | لا ، ما أعنيه هو أنني كنت سأطُرد لشيء لم أفعلة |
Beş buçuk yıl kadar cidden, Neyi kastettiğimi Anlıyor musun? | Open Subtitles | مثل خمسة أعوام و نصف العام خطيرة ، أنت تعرف ما أعنيه ؟ |
Benim yerime arabaya sen binseydin Ne dediğimi anlardın. | Open Subtitles | كنت لتفهم ما أعنيه لو كنت ركبت تلك السيارة بدلاً مني |
Kulağa garip geldiğini biliyorum ama Ne dediğimi anladın. | Open Subtitles | أعلم أنّ هذا يبدو غريباً ولكنّك تعرف ما أعنيه |
Ne dediğimi Anlıyor musunuz? | Open Subtitles | أنتِ تفهمين ما أعنيه جيداً ، أليس كذلك ؟ |
O zamanlar bana çok iş çıkarmıştı, Ne dediğimi anladınız siz. | Open Subtitles | جلب الكثير من الأرباح في وقته لو عرفت ما أعنيه |
O özelliğiyle gözümde değeri düştü ama sen Ne dediğimi anladın. | Open Subtitles | أظن بأني خرجت عن سياق الموضوع ولكنك تفهم ما أعنيه |
- Doğru Son dediğimi unut ama Ne dediğimi anladın sen. | Open Subtitles | إنسَ ما قلتُه بخصوص الجزء الأخير، لكنك تعلم ما أعنيه. |
Hayır, hayır, hayır. Neden benim ne Demek istediğimi dinlemiyorsun? | Open Subtitles | لا، لا، لا، لمّ لا تستمع إلى ما أعنيه أنا؟ |
Yemek pişirirken yüksekte olmayı seviyorum, ne Demek istediğimi anladın. | Open Subtitles | أود أن اكون مرتفعة عندما اطبخ، انت تعرف ما أعنيه. |
Fikrimi oluşturmamda bana yardım etti, ne Demek istediğimi anladıysan. | Open Subtitles | نوع ما ساعدني على موقفي إذا كنت تعرف ما أعنيه |
Hayır, sadece senin ve çocuğun için daha iyi olur diyorum. | Open Subtitles | كل ما أعنيه انه سيكون من الأفضل لكِ ولطفلك ايضًا. |
Onu demek istemedim. | Open Subtitles | تعرفين، ليس ذلك ما أعنيه. أنت تعرفينني. |
Demek istediğim de bu. İşlerin ne kadar farklı olduğunu şuan anlıyorsun. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما أعنيه أترى كم تختلف الأشياء الآن |
"heyecan verici bir akşam" ile Neyi kastettiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | و أنت تعرف جيداً ما أعنيه بأمسية مثيرة |
İşte "aksayan yönetim"le Kastettiğim şey buydu; çünkü Almanya'da sahip olduğumuz gibi nispeten güçlü bir hükümet bile "Şirketlerin, yurtdışında rüşvet vermelerine izin vermeyeceğiz." diyemiyordu. | TED | إذن فهذا ما أعنيه بالكيان الحكومي الفاشل المتداعي لأنه حتى الحكومات القوية كتلك التي لدينا في المانيا, بالمقارنة ليس في وسعنا أن نقول لن نسمح لشركاتنا أن تقوم بالرشوة في الخارج. |
Anlıyorum Teyla, ama benim söylemek istediğim şeyin bununla alakası yok... | Open Subtitles | أنا آسفة إن كنت لا تتفهم الأمر ليس هذا ما أعنيه |
Yani ortaya koymaya çalıştığım, belki obezite ve insülin direnci hakkındaki sebep ve sonucu yanlış belirledik. | TED | إن ما أعنيه هو أننا ربما نكون قد أخطأنا في معرفة السبب والأثر الحقيقيين في مسألة السمنة ومقاومة الإنسولين. |
Şimdi, silahlarımızı kuşanmadan, şarkımızı söylemeden, ya da rengimizi seçmeden önce, devrim derken ne kastettiğimi tanımlamak istiyorum. | TED | والآن وقبل أن تهبوا، أو تبدأوا بالغناء، أو اختيار لون مفضل، أريد تحديد ما أعنيه بثورة. |