Benden yapmamı istediğin herşeyi yaptım ve hala tek istediğim şeyi benden esirgiyorsun. | Open Subtitles | لقد قمت بكل ما طلبته مني ومازلتي تحرمينني من الشيء الذي لطالما أردته |
Sonra ararım. Sana istediğim şeyi bul, yeter. | Open Subtitles | َسأَتّصلُ به ثانيةً أحضري لي ما طلبته فقط |
Dün benden istediğin şeyi yapacağım konusunda karar verebilir miyim, bilmiyorum, Ted." | Open Subtitles | انا لا اعرف ان كنت استطيع اتخاذ قرار بفعل ما طلبته مني بالامس |
Pekala, istediğini yaptım. Yeter. | Open Subtitles | حسنا، فعلت ما طلبته لقد فعلت بما فية الكفاية |
İstediğin şey birkaç saat içinde elinde olacak. | Open Subtitles | سيكون لديك ما طلبته خلال بضعة ساعات |
O zaman sana yapmanı istediğim şey konusunda güvenebilirim, değil mi? | Open Subtitles | أعتمد أنك ستنفذ ما طلبته منك؟ إنها ليست لك يا (ريتشارد). |
- Durum şu sizden istediğim şeyi vereceksiniz. Size verdiğim süre içinde hazır edeceksiniz yoksa oturup, yapacağımı söylediğim şeyi yapmamı izlersiniz. | Open Subtitles | إليك ما ستفعله ستحضر لي ما طلبته لقد كان لديك متسع من الوقت أعطيتك إياه |
Bir milyarderden yardım istiyorum sonra biri tam istediğim şeyi çalıyor. | Open Subtitles | أطلب المساعدة من ملياردير، ثم يقوم حارس ليلي بسرقة ما طلبته بالضبط؟ |
İstediğim şeyi engelleyecek hiçbir şey yapmam. | Open Subtitles | لم أكن لأفعل أيّ شيء والذي ربما يمنعني من الحصول على ما طلبته |
İstediğim şeyi kesinlikle şimdiye kadar yapabilirdin... ama paramı almaktan zevk almanı saymazsak. | Open Subtitles | بلا شك كان بإمكانك إنهاء ما طلبته الآن إلا إن كنت ببساطة تستمتع بسلب أموالي |
Bu bana istediğim şeyi getirip getirmediğine bağlı. | Open Subtitles | ذلك يعتمد على احضاركم ما طلبته. |
Yaşıyor. İstediğin şeyi yaptık. | Open Subtitles | إنه على قيد الحياة، لقد فعلنا ما طلبته منا |
Benden istediğin şeyi yaptım. Bombayı bir kafeye yerleştirdim. | Open Subtitles | نفّذت ما طلبته منّي، لقد فجّرت القنبلة المنصوبة في المقهى. |
Benden istediğin şeyi yapmayacağım. Bu konu senin için kapanmıştır. | Open Subtitles | لن أفعل ما طلبته وقد انتهى الأمر بالنسبة إليك |
Pekala, istediğini yaptım. Yeter. | Open Subtitles | حسنا، فعلت ما طلبته لقد فعلت بما فية الكفاية |
"USA Today" gazete var ya. Dostum, istediğini yaptım. Buradaki işim tamamlandı. | Open Subtitles | صحيفة أخبار أمريكا، لقد فعلت ما طلبته مني ، سوف أرحل |
İstediğin şey birkaç saat içinde elinde olacak. | Open Subtitles | سيكون لديك ما طلبته خلال بضعة ساعات |
Senden istediğim şey senden ihtiyacım olan tek şey. | Open Subtitles | ما طلبته منك هو كل ما أحتاج إليه |
Benden istediği şeyi yapamazdım. | Open Subtitles | لمّ أقدّر على حمل نفسي لفعل ما طلبته منـّي. |
Küçük ölü bir yazar. Tek istediğim buydu. | Open Subtitles | مؤلّف صغير ميت هذا كلّ ما طلبته |
Eeğr benden daha akıllı olsaydın,dediğimi yapmazdın. | Open Subtitles | كنت اذكى مني, لم تفعل ما طلبته اتعلم ذلك؟ |
Birleşmiş Milletler binası yok olunca... o zaman her istediğimi yapmış olacaksın. | Open Subtitles | ...عندما يختفي مبنى الأمم المتَحدة عندها ستكون قد فعلت كلَ ما طلبته |
Çünkü, bana yapmamı söylediğin şeyi ilk yaptığımda tanımadığım biri üzerime bir şarjör boşalttı. | Open Subtitles | لأن المرة الأولى التي فعلت ما طلبته مني فرّغ أحدهم باتجاهي سلاحاً آلياً تسعة ميلمتر بوصة |
Ne dediysen yaptın ve yapmaya devam ediyorum. | Open Subtitles | أنت تعرف هذا. أنا أفعل ما طلبته. كنت أفعله ولازلت. |
Senden istediğim bu son şeyi de yerine getirirsen gemini, bu şehrin hâlâ barındırdığı tüm zenginliklerle doldururum. | Open Subtitles | أتمم آخر ما طلبته منك وسأمليء سفنك بكل ما تحتويه المدينة هذه من كنوز |