Bunun dışında, dört yıldır kum dışında birşey bulamadık. | Open Subtitles | ما عدا هذا لقد كانت أربع سنوات من الرمل فقط |
Verdiği adresi biliyoruz tabii Bunun dışında. | Open Subtitles | نحن نعلم العنوانين التي زودنا بها ما عدا هذا العنوان |
Benden herşeyi isteyin. Bunun dışında herşeyi. | Open Subtitles | أطلب مني أي شيء آخر أى شيء، ما عدا هذا |
Bundan başka bildiğim birşey yok. | Open Subtitles | لذلك ليس هناك إستعمال لي ما عدا هذا |
Bundan başka bildiğim birşey yok. | Open Subtitles | لذلك ليس هناك إستعمال لي ما عدا هذا |
Olanların bunun haricinde herhangi bir açıklaması yok. | Open Subtitles | لا يوجد تفسير لما حدث، ما عدا هذا |
Hayır, pek bir şey yoktu. Bunun dışında... | Open Subtitles | كلاّ، لم يكن لديّها الكثير عليها ما عدا هذا... |
Bunun dışında, sadece belli eder. | Open Subtitles | إذن كل ما عدا هذا |
Bunun dışında hepsini açtım. | Open Subtitles | فتحت كل الرسائل ما عدا هذا |
Vites değiştirmek için debriyaja iki kez basman gerekiyor ama Bunun dışında bir sorunu yok. | Open Subtitles | اسمعي , عليك فحسب أن توقفي عمل القابض إذا ... أردت تغيير وضع ناقل الحركـة ما عدا هذا , كل شيء على ما يرام هذا هو القابـض ؟ |
Tabii ki Bunun dışında. | Open Subtitles | ما عدا هذا الرجل. |
Bunun dışında her şeyi. | Open Subtitles | أي شيء ما عدا هذا. |
Bunun dışında ne isterseniz alın. | Open Subtitles | للأبد . -خُذ كلّ ما تريد ما عدا هذا . |
O zaman bunun haricinde bekleyecek bir şey yok. | Open Subtitles | إذاً، كل شيء جاهز ما عدا هذا |
bunun haricinde her şeyi yiyeceğiz. | Open Subtitles | سنأكل كل شئ ما عدا هذا |
- bunun haricinde. | Open Subtitles | ما عدا هذا |