Şaka bir yana... Demek istediğim şuydu... birbirimizi bu kadar sevdiğimize göre... ve artık kendimizi yetişkin olarak görmemiz gerektiği için... | Open Subtitles | حسناً، بجدية، ما عنيته أنه بما أن كل واحد منا يعتني بالآخر جيداً، علينا أن نعتبر أنفسنا راشدين الآن، |
Demek istediğim... kavgaları o kadar önemli değildi. | Open Subtitles | كل ما عنيته أن شجارهما لم يصل لهذه الدرجه |
Benim Demek istediğim, geceleri çok uyanıyor mu? | Open Subtitles | ما عنيته كان: هل تستيقظ كثيراً فى الليل؟ |
- Ben onu demek istemedim. Notunu düzeltmek için çalışacak. | Open Subtitles | هذا ليس ما عنيته يجب أن يعمل من أجل تحسين درجاته |
Erkek arkadaşlarıyla çok vakit geçiriyorlar. Tek Kastettiğim buydu. | Open Subtitles | و هم يقضون أوقاتاً كثيرة مع أصدقائهم و هذا كل ما عنيته بقولى ذلك |
Kelly, Ne demek istediğimi bal gibi anladın. | Open Subtitles | كيلى , فهمت تماما ما عنيته . ليس لديك أى |
Demek istediğim, benim de 6 yaşında bir oğlum var ve o da bana, hâlâ küçük bir bebek gibi geliyor. | Open Subtitles | ما عنيته هو أن لي ابناً عمره في الـ6 وما زلت أعتبره طفلًا |
- Demek istediğim... - Hayır, önemli değil. Buffy konusunu kapatalım artık. | Open Subtitles | كل ما عنيته كان لا بأس.مسألة بافي.لننسي الأمر |
Demek istediğim kendini evinde gibi hissetmesi, ve ona nazik davranmanız gerektiği. | Open Subtitles | ما عنيته أن تشعرونه بالترحاب أحسنوا معاملته |
Demek istediğim, diğer kadınların aksine, ben ölebilirim. | Open Subtitles | ما عنيته هو أن احتمال موتي خلال الولادة أكبر مقارنة بالنساء الأخريات |
Demek istediğim şu ki, kendini tek yaşamaya hazır hissettiğinde geçiş dönemi sana yardım edeceğim, hepsi o. | Open Subtitles | ما عنيته هو أنّه وقتما كنتِ مستعدّة للاستقلال بنفسك فسأعينك بالانتقال وهذا كل شيء |
Demek istediğim şu ki, kendini tek yaşamaya hazır hissettiğinde geçiş dönemi sana yardım edeceğim, hepsi o. | Open Subtitles | ما عنيته هو أنّه وقتما كنتِ مستعدّة للاستقلال بنفسك فسأعينك بالانتقال وهذا كل شيء |
Demek istediğim Haftalar oldu görmeyeli müşteri | Open Subtitles | كل ما عنيته أنني لم أرى زبوناً منذ أسابيع |
Benim orda Demek istediğim, bizi eleştirecek kimsenin olmadığıydı. | Open Subtitles | ما عنيته هو بأنه لا يوجد لدينا من ينتقدنا |
Demek istediğim burada ne arıyorsun? | Open Subtitles | نعم، لا يهم في الحقيقة، ما عنيته هو لما أنت هنا بالأسفل؟ |
Öyle demek istemedim. Yeni bir şey bu yani. | Open Subtitles | لم يكن هذا ما عنيته أعني أن هذا جديد عليك |
Priya dinle,öyle demek istemedim ben heyecanlanmıştım Demek istediğim evlilikten sonra sorumluklar artıyor yani sen sorumluklu insansın ? | Open Subtitles | "بريا " ، إسمعي ، هذا ليس ما عنيت قوله كنت مرتبكا ما عنيته هو أن بعد الزواج يصبح الشخص مسؤولا |
Hayır, hayır, öyle demek istemedim. Özel bir antrenman yapacağız. | Open Subtitles | كلا , كلا , ليس هذا ما عنيته - إنها تمارين مغلقة , أنا آسف |
Serttin demekle tüm Kastettiğim çok katı olduğundu. | Open Subtitles | كل ما عنيته بالقول بأنك كنت شديدة هو انكِ كنت لافتة النظر |
Bekleyin, Kastettiğim bu değildi. Eh, kastettiğimi anladınız siz. | TED | انتظر، فأنا لا أعني أنت تعرف ما عنيته. |
"Yüzümü değiştirin" derken tam olarak Ne demek istediğimi size göstermek isterdim. | Open Subtitles | و الفت انتباه سيادتكم الي تلك الاغشيه و ستشاهدون ما عنيته عندما قلت انني ساغير وجهي |
Daha önce hiç gelmemiştin. Onu kastetmiştim. | Open Subtitles | ولم يسبق لكِ التواجد هنا هذا كل ما عنيته |
Günün erken saatlerinde seni gördüğüme memnun oldum demek istedim. | Open Subtitles | ما عنيته بأنني سعيدة أنك وصلت مبكراً. |
Kast ettiğim şey bu değildi. | Open Subtitles | عن مقتل رجلٌ عظيم. ليس هذا ما عنيته. |