Demek istediğim, sanatçının eksantrik olması ve yoksul bir hayat sürmesi gerektiği fikri bence bir palavra, bir klişe. | Open Subtitles | لا ما أقوله هو أعتقد أنه من هذا هراء وهذا مبتذل أقول إنه لايجدر بحياة الفنان أن ينقصها التوازن |
Balo gecesi bekaretimi kaybetmem en büyük klişe olmaz mı? | Open Subtitles | أن أفقد عذريتي في ليلة الحفل هو أمر مبتذل للغاية |
Bu klişe ama bir tünel vardı ve güzel bir ışık. | Open Subtitles | هو امر مبتذل لكن كان هناك هذا النفق وهذا النور الجميل |
Senin gibi büyük bir romantiğin yanında benim sıradan biri olduğuma süphem yok. | Open Subtitles | الآن، إلى بطل رومانسى شاهق مثلك أنا لا أشك إنى مبتذل إلى حد ما |
Yani, çok fazla altın, çok bayağı. | TED | هناك الكثير من الذهب، مبتذل جدًا |
Böyle yavan, Basmakalıp bir şeydi. | TED | وكان الأمر مثل الكثير منكم، مثالا غير منتظم، مبتذل. |
Yani, tamamen boktan olarak. Söylemeliyim ki, bazı şüphelerim vardı, ama tahtı revanlara dokunmak çok güzel. | Open Subtitles | أعني, بشكل مبتذل للغاية. علي القول, لقد كانت لدي شكوك، |
Bu kalıp tam bir klişe ama ben her şeyde bir güzellik olduğunu düşünüyorum. | TED | و هذا القالب هو مبتذل جداً لكنني أشعر أن الجمال موجود في كل شيء |
Hollywood'lu delikanlıların striptizcilerle kokain çekmesinin klişe olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | . اعتقد أنه مبتذل . صغير هوليود يقوم بشرب المخدرات مع المتعريات |
klişe gibi gelecek ama gerçekten de aynı annemin yaptığı gibi. | Open Subtitles | ،يبدو الاسم وكأنه مبتذل لكن في الواقع، إنه مثل الذي كانت تطهوه أمي |
Nerdeyse en eski taktik bu be. Yani tam bir klişe. Annemler de öyle derdi. | Open Subtitles | هذا عفّى عليه الزمن، مبتذل حقاً كان والديّ يخبراني هذا |
Beni öldürmeye çalışan Cinderhella'nın büyük bir klişe olduğunu biliyor. | Open Subtitles | من يريد قتلي يعلم بأن سندريلا هو شيئ مبتذل |
Hem babanın tıpatıp aynısı birini bulman da çok klişe. | Open Subtitles | و بالمناسبة ، إنه أمر مبتذل قليلا أن تختاري شخصا يبدو مثل والدُكِ. |
Çocuklar, biliyorum biraz klişe olacak ama kadeh kaldırmak istiyorum. | Open Subtitles | شباب، أعلم أن هذا.. مبتذل نوعا ما لكني أود اقتراح نخب. |
Kadınların beni olgun erkek olarak görmelerini istiyorum. Aksi takdirde, tamamen sıradan oluyorsun. | Open Subtitles | أريد من النساء أن تنظر إلي على أنني رجل ناضج وإلا فإنني أشعر كما لو أنني مبتذل |
Sizin aşk üçgeni gibi bayağı bir Amerikan anlayışınız var. | Open Subtitles | لديك عرض مبتذل أمريكي لمثلث الحب |
Tamam, Basmakalıp sözlerden başka şeyler de duymak istiyorsan adamı iki dakikadan fazla dinleseydin. | Open Subtitles | لكي نستطيع تلاوة صلاة السكون حسنا, ان كنت تريد سماع شيء غير مبتذل جرب ان تستمع اليه لمدة دقيقتين او اكثر |
Bilirsin, bazıları yardım için rakibini kiralamanın boktan olduğunu söyleyebilir ama bence cesaret ister. | Open Subtitles | أتعرفون البعض ربما يقول أنه مبتذل ...إستئجار منافسكم لينقذكم لكن |
- Lütfen söyleme çünkü bu çok dandik olur. | Open Subtitles | من فضلك لا تقولي أنه أنا، لأن أمر مبتذل جداً. |
Hem pejmürde görünüyor hem de tipsiz. | Open Subtitles | ليس فقط مبتذل بل يبدو كيقطينة الضيعة |
kaba bir ifade veya davranışa dayanamadığım gibi, çıplak bir ampule de tahammül edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع الوقوف عارية أما مصباح مضيء ذلك تصرف مبتذل |
30 yıllık bir araştırmayı basitleştirip ıvır zıvır çekmecesi gibi banal bir benzetme yaparsan böyle olur tabii. | Open Subtitles | هذا ماتحصلين عليه مقابل التخلي عن 30 عام من الأبحاث من أجل تشبيه مبتذل لدرج الخردة. |
Islak, cıvık ve aptallarla dolu bir yer. | Open Subtitles | ولكن هذا مبتذل جدا و مبهرج والكامل من البلهاء . |
Sensin o. Monoton değil, aptal. En azından olması gerektiğinden daha aptal. | Open Subtitles | إنّه ليس مبتذل بل أحمق على الأقلّ أغبى مما ينبغي |
Çok klişesin ve acınacak durumdasın! | Open Subtitles | فهذا مبتذل ومثير للشفقة. |
Biraz adice ve yakalanmana sebep olur. | Open Subtitles | فهذا مبتذل نوعاً ما وسيؤدي بك بالفضيحة لك ذلك |