Elbette etkilendim. Seksiydi ve aksanı içimi gıcıklıyordu. -Ne güzel. | Open Subtitles | بالطبع أنا متأثر فقد كانت مثيرة كما أنّي أحببتُ لكنتها |
Müthişsin 007. Çok etkilendim. | Open Subtitles | انظر الى نفسك , جيمس بوند انا متأثر جداً |
Söylemek zorundayım, Kaptan. Onun için buraya tek başınıza gelmenizden gerçekten etkilendim. | Open Subtitles | يجب أن أقول يا كابتن أنني متأثر لقدومك من أجلها بنفسك |
- Vay, Michael. Sana o kadar kötü davrandıktan sonra bile beni savunduğun için çok duygulandım. | Open Subtitles | أنا فعلاً متأثر, بعد كل مافعلته بك تقوم بمساندتي |
Neden bu kadar etkilendiğini, neden reddettiğini ve devam etmenin senin için neden zor olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | لقد فهمت لماذا انت متأثر جدا؟ لماذا انت رافض؟ |
İyi denemeydi. etkilendim. Sana yeterince itibar etmedim. | Open Subtitles | محاولة جيدة ، أنا متأثر لم اقدرك حق قدرك |
İyi denemeydi. etkilendim. Sana yeterince itibar etmedim. | Open Subtitles | محاولة جيدة ، أنا متأثر لم اقدرك حق قدرك |
- Herkesin nezaketinden çok etkilendim. - Her zaman öyledirler Dr. Harrison. | Open Subtitles | أنا متأثر للغاية بلطف الجميع يفعلون هذا دائماً,طبيب هاريسون |
Bana kalbinde bir yer teklif etmenden çok etkilendim. | Open Subtitles | انا متأثر جدا لأنك قمت بمنحي مكان في قلبك. |
Silâhlı soyguncu, bir süredir seni izliyordum ve söylemeliyim ki, oldukça etkilendim. | Open Subtitles | أيه الرجل المسلّح كنت أراقبك ويجب أن أقول أنى متأثر |
etkilendim. Ama en ilginç şeyler dosyalarda yazılı değiller. | Open Subtitles | أنا متأثر لأن أكثر الأمور أهمية ليست في الملف |
Çok etkilendim. Neredeyse ağlayacağım. | Open Subtitles | أنا متأثر كثيرآ لدرجة أن دموعي على وشك أن تسقط |
Bu içten övgünden dolayı etkilendim. | Open Subtitles | أنا متأثر بطريقتك في التعبير عن الإعجاب بي |
Bu içten övgünden dolayı etkilendim. | Open Subtitles | أنا متأثر بطريقتك في التعبير عن الإعجاب بي |
Pek beceremem bunları, ama bilmenizi isterim ki gerçekten çok duygulandım şu anda. | Open Subtitles | لست من يعرف ما يقول بالخطابات لكنني متأثر جداً هذه اللحظة |
Sana verdiği ataşlardan çok duygulandım. | Open Subtitles | كنت فقط.. كنت متأثر بقابضات الورق التي اعاطك اياها |
Pek ağlak biri değilim ama duygulandım. | Open Subtitles | انا لست كثير البكاء لكنني متأثر |
İki ay vahşi hayvanlarla yaşadı ve babanızın ne kadar kolay etkilendiğini biliyorsunuz. | Open Subtitles | , حسنا , هو كان يعيش بين حيوانات برية لشهرين وأنتم تعرفون كيف والدكم يمكن أن يكون سريع متأثر |
Bilgisayarın Rahul etkisi ile kapanmış! Anti-Rahul programı. | Open Subtitles | حاسوبك متأثر بفيروس راهول برنامج راهول المضاد للفيروسات |
619 der ki; mevcut görev adına duygusal açıdan tehlike arz eden her komuta subayı, komuta görevinden istifa etmelidir. | Open Subtitles | ينص قانون 619 على أنه .. أي ضابط يقود سفينة وهو متأثر عاطفياً بالمهمة التي يقوم بها يجب أن يستقيل من القيادة |
Şehirdeki herkes bu uzaylı sinyalinden etkilendi. | Open Subtitles | كل من في المدينة متأثر بتلك الإشارة الفضائية |
Ama yine de Bay Bundy, siz hiç etkilenmemiş görünüyorsunuz. | Open Subtitles | ولكن بعد والسيد بندي، يبدو أنك متأثر بشكل غريب. |
Bebek Diego'nun ölümünden çok etkilendiğimi fark ettim efendim. | Open Subtitles | يبدو أنني متأثر بوفاة دييغو الصغير أكثر مما توقعت يا سيدي |
—Koptum! | Open Subtitles | -أنا متأثر ! |
Ama katılıyorum. Duygulandın. | Open Subtitles | لكن أوافقك الرأي أنت متأثر |
Bunca yıldan sonra tanıman beni çok duygulandırdı. | Open Subtitles | أنا متأثر جداً لأنك تعرفتي علي بعد كل هذه السنوات |