Yani, teknik olarak bir randevu olduğundan bile emin değilim. | Open Subtitles | أنا أعني لست متأكدة إن كان عشاء فعلاً من الناحية العملية |
Yaptiginin yasa disi oldugundan bile emin degilim. | Open Subtitles | لست متأكدة إن كان ما فعله غير قانوني حتى |
Şu anda bu bilgiyi açıklama iznim var mı bilmiyorum. | Open Subtitles | لستُ متأكدة إن كنتُ أملك الحريّة لأفصح عن تلك المعلومة في هذا الوقت |
Hayatta kalan başka çocuk var mı bilmiyorum. | Open Subtitles | لست متأكدة إن نجا أطفال آخرون |
Yemek hakkinda da var mi diye emin olamadim. | Open Subtitles | لم أكن متأكدة إن كان هناك قانوناً بشأن الطعام |
Merhaba, gelmek için çok geç mi diye emin değildim ama Ouija Tahtası* dedi ki: | Open Subtitles | مرحباً, لم أكن متأكدة إن الوقت متأخراً للقدوم |
Onun pek mantıklı olduğundan emin değilim ama bu adamlar fiyakalı mezarlar yapmayı iyi biliyorlarmış. | Open Subtitles | لست متأكدة إن كان ذلك منطقياً ولكن تباً، هؤلاء الأشخاص يعرفون كيف يحتفظون بالزينة حتى في القبر أيمكن أن تخيطي هذا؟ |
Bunun iyi bir fikir olduğundan emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكدة إن كانت هذه فكرة جيدة |
Şu an yeni bir hayatı hak ettiğimden bile emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكدة إن كنت أستحق حياة جديدة الآن |
Yapabileceğinden bile emin değilim. | Open Subtitles | لستُ متأكدة إن كان يقدر على ذلك |
Bunun gerçekleşeceğinden bile emin değilim. | Open Subtitles | ولست متأكدة إن كنت سأنجح. |
Hâlâ burada mı bilmiyorum. | Open Subtitles | لست متأكدة إن كان لا يزال هنا |
Hâlâ buralarda olduğundan emin değildim. | Open Subtitles | لم أكن متأكدة إن كنت لا تزال في البلدة |
Bunun koma olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | لستُ متأكدة إن كانت غيبوبة |