İlerleme, istediğimden daha yavaş. Dışişleri Bakanlığı bana zorla bir stajyer verdi. | Open Subtitles | التقدم أبطأ مما أريد، وأُجبر عليّ متدرب جديد من طرف وزير الخارجية. |
Sonunda bu gördüklerim hakkında bir rapor yazdım ve bu "40 Yaşında stajyer" adlı makale Harvard Business Review'de yayınlandı. | TED | لذلك كتبت تقريراً عما كنت أشاهده، و اللذي أصبح مقالاَ لمجلة هارفارد بزنس ريفيو بعنوان " متدرب بعمر 40 " |
Aisha şahidim olsun ki, bundan sonra kurabiye ve sarılmak için mızmızlanan ilk stajyerin canını yakarım. | Open Subtitles | المرة القادمة التي يأتي فيها متدرب يطلب النصح والحضن الدافئ أقسم بالله أن أؤذيه |
Gerçekte küçük çocukları yiyecek gibi ayıları seven, bir stajyeri gönderdim. | Open Subtitles | حسنًا، أرسلت متدرب من الواضح أنّه يحبّ الدببّة والتي في الحقيقة قد تلتهم طفل صغير |
Zeki, iyi eğitim almış biri ve savaşmadan teslim olmayacaktır. | Open Subtitles | إنه ذكي إنه متدرب بشكل جيد ولن يستسلم بدون قتال |
stajyer itfaiyeciler Stoneman ve Black derhal yüzbaşının ofisine. | Open Subtitles | متدرب رجال الاطفاء ستونمان والأسود يتقدما إلى مكتب القبطان على الفور |
Tekrarlıyorum, stajyer itfaiyeciler Stoneman ve Black derhal yüzbaşının ofisine. | Open Subtitles | وأكرر, رجال الاطفاء متدرب ستونمان والأسود يتقدما إلى مكتب القبطان على الفور |
Bu ücret, örneğin stajyer bir süpermarket yöneticisinin maaşı kadar. | Open Subtitles | أنه راتب، على سبيل المثال، متوسط لمدير متدرب في السوبر ماركت. |
Francis Lewis Lisesinden bir stajyer almışlar. | Open Subtitles | هناك متدرب من مدرسة فرانسز لويس الثانوية. |
stajyer olmanın pek çok korkunç yanı vardır. | Open Subtitles | هناك أشياء فظيعة تواجهك عندما تكون متدرب |
Ayrıca, kimsenin sırtını dayay yakın bir arkadaş grubu olmadan stajyer olarak hayatına d edebileceğine de inanmıyorum. | Open Subtitles | بالإضافة ,اتحدى أي متدرب يتحمل الحياة دون أن يكون عنده أصدقاء يستند عليهم |
Bir stajyerin bağırsak rezeksiyonumda bana yardımcı olması lazım. | Open Subtitles | أحتاج إلى متدرب ليساعدني في عملية استئصال الأمعاء. |
Eğer yarın gelmeyecekse başka bir stajyeri aramak zorundayım. | Open Subtitles | سأضطر لإستدعاء متدرب آخر إذا لم يأتِ للعمل غداً. |
Daha eğitim dönemindeyim. Yedi Serisi sınavını vermem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا متدرب, مازال يجب على تجازو إختبار السبعة المتسلسلة |
Hayat boyu çırak ve zamanının en büyük kara büyücülerinin yardımcısı. | Open Subtitles | متدرب مدى الحياة وعازف كمان احتياطي لأعظم ممارسي السحر الأسود في جيله |
Bir dahaki sefere temel prensipleri atladığı için bir stajyere bağırdığında bunu hatırlayabilirsin. | Open Subtitles | حسنا, ربما ستتذكرينه في المرة القادمة التي تصرخين فيها على متدرب لتجاوزه الأساسيات. |
İşte kırmızı topu yakalamaya eğitilmiş bir köpek. | Open Subtitles | إليكم بكلب متدرب على الامساك بهذه الكرة المطاطية الحمراء. |
Metal işçisinin çırağı kılığına girmişti. Yeni bir kimliği vardı. | Open Subtitles | إنه يعمل كحداد متدرب ولديه هوية جديدة تمامًا |
Ben bir stajyerim, Jordan. Bana gerçek manada bir şey söylemezler. | Open Subtitles | انا متدرب , جوردان , انهم فعلا لايخبروني اي شئ |
Üst düzey bir öğrenci kabaca çıkartılıyor, ve sen yaralı bir diz hikayesiyle aniden ortaya çıkıyorsun. | Open Subtitles | متدرب عالـي يجلس على مقاعد البدلاء ولا يشارك وأنـتِ بقصـة عن ركبـة مكسـورة |
Ben staj yaparken, vücudunun her yanı kabarmış bir kadın gelmişti... tamamen bir muamma. | Open Subtitles | هل تعرف عندما كنت متدرب أتت امرأة تعاني من الطفح الجلدي على كامل جسدها .. |
Ödülü kazanan, intörn olduğu zamanlarda bile bu özelliğe sahip olduğunu bildiğim biri. | Open Subtitles | بنوعية العقول التي شاهدتها في فائز اليوم، حتى عندما كان مجرد متدرب. |
Hastane eğitimi var ve her zaman Downton'a zaafı olmuştur. | Open Subtitles | إنه متدرب في المستشفى ودائماً ماكانت الداون تاون نقطة ضعفه |
Ve bizden birinin daha ölmesine müsaade edemem. Sen bir stajyersin. | Open Subtitles | ولن أدع شخصًا آخر منّا يموت. أنت متدرب. |
Kesin şunu. Aptal olmayın. Uzmanlarca eğitildim. | Open Subtitles | ارفع يدك, لا تكن غبيا, انا متدرب على ايدى خبراء |