Bence her gerçek dağcı dağda kalmak ister. | Open Subtitles | أعتقد أن كل متسلق حق الرغبة في البقاء على الجبل. |
Anlaşıldı dağcı, şifre için beklemede kal. | Open Subtitles | روجر، متسلق جبال. قف بجانبه لرمز الترخيص. |
dağcı pozisyon aldı, cevap ver Eğitim Kampı. | Open Subtitles | متسلق الجبال، في الموقع. تعال فيه، معسكر صندوق. |
Güçlü bir dağcıyı zayıf olanın yanına koymak. | Open Subtitles | أضع متسلقاً قوياً مع متسلق أضعف منه. |
Yıldız, tıpkı halatına tutunacak gücü kalmamış bir tırmanıcı gibi, kendi içine çökmeye başlar. | Open Subtitles | النجم يبدأ بالسقوط إلى الداخل مثل متسلق تعب من الإمساك بالحبل |
Evet, ben katilin bir tırmanıcı olmadığını düşünüyorum biraz delice gelecek ama o deneyimli bir kaya tırmanıcısı. | Open Subtitles | ,كلا , انا لا اظن بأن القاتل ليس متسلق ولكن اعتقد انه من الجنوني قول ذلك انه متسلق ذو خبره |
Çok iyi tırmanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت متسلق صغير ، صحيح ؟ |
Basından sorumlu bakanlığın dikkatimizi Eiger'e ilk tırmanışlarına vermemizi belirten emirleri. | Open Subtitles | ( ريخ) سكرتيرة صحفيحة.. ستُنبهناعلىما هو مهم.. على أول متسلق لسفح "إيجر". |
Çok zaman önce, anakarada, dağcı bir efendi vardı. | Open Subtitles | منذ فترة طويلة, على القارة, كان هناك سيد متسلق للجبال. |
Bir dağcı ya da bir uyuşturucu satıcısı ya da çılgın biri değildi. | Open Subtitles | لم يكن متسلق صخور أو تاجر مخدرات أو مجنونا بأي شكل |
Bu çocuğun adını, süper yetenekli dağcı diye duymuştum. | Open Subtitles | سمعت عن ذلك الفتي الذي كان متسلق خارق موهوب |
Fırtına esnasında başka kötü haberlerde aldık, diğer bir dağcı Beck Weathers karlara gömülmiş ve ölmüştü. | TED | ومن ثم سمعنا أنباء سيئة أثناء العاصفة .. وهي أن " بيك ويذيرز " وهو متسلق آخر قد إنهار في الثلج وفارق الحياة |
Ve bir dağcı daha o gün ölebilirdi ama ölmedi ve oda Beck Weathers'dı. | TED | وهنالك متسلق آخر كان يمكن أن يموت آنذاك ولكنه لم يمت إنه " بيك ويزيرز " |
On bir dağcı fırtına ve çığlarda öldü. | Open Subtitles | 11 متسلق مات من العواصف والأنهيارات. |
Adam Tallis... ve dağcı olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | ادم تاليس و عرفت ايضا انه متسلق جبال |
Anlaşıldı dağcı, beklemedeyiz. | Open Subtitles | إنسخ ذلك، متسلق جبال. نحن نقف بجانبهم. |
Ve sen ayağını yalayacak başka bir dağcıyı davet etttin. | Open Subtitles | وبعدها دعوتي متسلق آخر لكي يلعق شفتيك |
Yalnız yükseklerde iyi olman ya da yalnız iyi bir kaya tırmanıcısı olman da yetmez. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تكون ذا طريقة جيدة لايمكنك أن تكون متسلق صخور جيد |
Bayağı iyi tırmanıyorsun, ha? | Open Subtitles | أنت متسلق بارع أليس كذلك ؟ |
Basından sorumlu bakanlığın dikkatimizi Eiger'e ilk tırmanışlarına vermemizi belirten emirleri. | Open Subtitles | ( ريخ) سكرتيرة صحفيحة.. ستُنبهناعلىما هو مهم.. على أول متسلق لسفح "إيجر". |
Ayrıca bir dağcılık meraklısı uzun yaşama arzusuyla en zirveye tırmanan biri. | Open Subtitles | كان هو الآخر متسلق جبال طموح و كانت أمنية حياته أن يصل الى أعلى قمة جبل |