"متعطلة" - Traduction Arabe en Turc

• bozuldu
• bozulmuş

Yani süspansiyon ve tüm elektronik aksam bozuldu.
هذا يعني ان النظام والدوائر الالكترونية كلها متعطلة

Tek sorun, arabam bozuldu.
المشكلة الوحيدة هي سيارتي متعطلة

Kamyonetimiz arka tarafta bozuldu, bu yüzden...
شاحنتا متعطلة هناك

Mezuniyet balosu kıyafeti içinde bozulmuş bir arabada bekleyen hamile kız figürü, şehir efsanelerinin başlangıç noktası olur.
فتاة حامل في فستان تخرج مع سيارة متعطلة

Demek ki tat alma duyuları bozulmuş.
حسناً، براعم تذوّقها متعطلة.

- Ben de. - Kev, makine bozulmuş.
(كيف) آلتك متعطلة

Hazır ilaçlar var, organlarınız için kanopik kavanozlar var. "Bu yıl için sabununuz bu." diyen komunist sabun var. (Gülüşmeler) Açılış gecemizde buzlu içecek makinamız bozuldu ve ne yapacağımızı bilemedik.
لدينا بعض المرضى، جرة لاعضائك، صابون شيوعي كما يقال، "هذا صابون السنة." (ضحك) آلة العصير متعطلة في الليلة المفتوحة وليس باستطاعتنا عمل شيء.

bozulmuş.
إنها متعطلة!