İkiz kardeşimin bunu hatırlamasına da şaşırdım. | Open Subtitles | وأنا متفاجئ أن أختي التوأم بإمكانها أن تتذكر ذلك |
Daha erken olmadığı için çok şaşırdım aslında. Hiç öyle dikkatli davranmadık. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا متفاجئ أن هذا لم يحدث بوقت ابكر، لم نكن حذرين جداً |
Diğer Elf lerin küçük çekiçleriyle onu ölene kadar dövmemelerine şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | أنا متفاجئ أن الأقزام الآخرين لم يضربوه حتى الموت بمطارقهم الصغيرة |
Kardeşinizin sizinle gelmemesine şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجئ أن أخيكِ لم يأتي معكِ هذه المرة |
Metropol bölgesi polisinin böyle kısa süreli ihbarda gönüllü bir şekilde bize yardım etmesine şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجئ أن شرطه العاصمه وافقت على مساعدتنا فى مثل هذه الفتره القصيره |
Hiç kimsenin netten verdiğim reklama cevap vermemesine şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجئ أن أحدا لم يستجب لطريقتنا |
Bayan Pemberton'ın şu ana kadar hiç rüşvete başvurmamasına şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجئ أن السيد (بيمبرتون) لم يقم بالرشوة بنفسه الآن |
Onu bulmalarının bu kadar uzun sürmesine şaşırdım ben hatta. | Open Subtitles | أنا متفاجئ أن هذا أخذ منهم وقت ليجدوها. |
Babamın ve Lily'nin yemek için bile olsa evden çıkmana izin vermelerine şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجئ أن أبي و (ليلي) سمحى لك بأن تخرج من المنزل حتى ولو لجلب الطعام |
Daffy'nin gelmesine şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجئ أن دافي أتى |
Peralta, seni şubeyle ilgili, zorunlu eğitim çalışmaları hakkında çok heyecanlı gördüğüme şaşırdım. | Open Subtitles | بيرالتا) أنا متفاجئ أن أراكَ) متحمس جداً حول عمليات التدريب المطلوبة |
Avon'un böyle takılmanıza izin vermesine şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجئ أن (إيفون) يدعكم تسكرون ؟ |
David'in bunu sana bahsetmemesine şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجئ أن (ديفد) لم يذكر لك هذا |