anlıyorum bayan ama ya ben, ya polis: | Open Subtitles | أنا متفهم يا آنسة ولكن اما أنا أو الشرطة |
anlıyorum. Bu sık yaptığın bir şey değil. | Open Subtitles | أنا متفهم هذا الشيء لاتفعلينه في أغلب الأحيان |
Gerek yok. Neler yaşadığını çok iyi anlıyorum. | Open Subtitles | لست بحاجة لفعل ذلك.أنا متفهم لما تمر به. |
Nate futbol sahasında başkalarına nişan almadığı sürece oldukça anlayışlı birisi. | Open Subtitles | نيت رجل متفهم جدا عندما لايعيق الاشخاص في لعبة كرة القدم |
Pekala, anladım ben içeri girmek istemiyorsun. | Open Subtitles | تمام، انا متفهم تماماً إنك مش عايزة تدخلي |
Bu benim görevim. Eğer bu size fazla geliyorsa--bunu anlarım. | Open Subtitles | هذا واجبي لو هذا كثير عليكم، فأنا متفهم لموقفكم |
Önemli değil. anlıyorum. Bu masa da güzel | Open Subtitles | لا توجد مشكله أنا متفهم هذه الطاوله جيده |
Tamam, anlıyorum. Kendini hazır hissettiğinde geri dön. | Open Subtitles | حسناً،أنا متفهم ارجعى عندما تشعرين أنكِ مستعدة |
Pozitifler ve dünyanın geri kalanı arasında bir köprü kurmak istemeni anlıyorum. | Open Subtitles | انا متفهم انك تريد بناء جسر بين النواحى الايجابيه وباقى العالم |
anlıyorum, konuşmaya ihtiyacın varsa iyi bir dinleyiciyimdir. | Open Subtitles | أنا متفهم ، إن كنتِ بحاجة إلى الكلام مع أحد. فأنا مستمع جيّد |
Eminim ki bazı kızlar buna kanıyordur ve sorun değil. anlıyorum. | Open Subtitles | بالطبع بعض من الفتيات ستندفع لمثل هذا الهراء, ولا بأس في ذلك, أنا متفهم |
anlıyorum,fakat işi sağlama almak için bir tane çekmeliyiz. | Open Subtitles | انا متفهم تماما َ لكن يجب ان ناخذ صوره للسلامه |
Şüpheci yaklaşımını anlıyorum, ama bak, bu kız gerçekten özel. | Open Subtitles | أنا متفهم لتشكك من هذا الامر لكن أنا أؤكد لك هذه الفتاة إستثنائية |
Tüm bu olanları anlıyorum ama onunla konuşmam gerek, tamam mı? | Open Subtitles | انا اعلم وانا متفهم للوضع ولكن يجب ان أتحدث معها |
Buraya geldiğimden beri sana sorundan başka bir şey getirmedim o yüzden anlıyorum. | Open Subtitles | أعني، لم أسبب لكِ غير المتاعب منذ مجيء إلى هنا. لذا، أنا متفهم لشعوركِ. |
Konu sen ve diğer erkekler olunca Peter pek anlayışlı bir adam olmuyor. | Open Subtitles | بيتر غير متفهم جداً عندما يتعلق الأمر بك وبــ رجل آخر |
anlayışlı bir yargıça denk gelmek için şanslı olman gerek. | Open Subtitles | عليكِ أن تكون جيدة الحظ ويكون القاضي متفهم |
anladım. Sen tecrübeli birisin. | Open Subtitles | انا متفهم تماماً أنك رجل عملي. |
Ama eğer şu oğluna daha fazla para çarçur etmek istemiyorsan anlarım. | Open Subtitles | ولكن إذا كنت لا تريد إهدار المزيد من المال على ابنك فأنا متفهم |
Bu gece Kenilworth'da. Gitmeliyim, anlıyor musun? | Open Subtitles | فى كينيل وورث الليلة على أن أذهب, انت متفهم بالطبع ؟ |
Oldukça anlaşılır. Yıllardır, üzerime düşeni iyi bir şekilde yerine getirdim. | Open Subtitles | أنا متفهم لهذا ، فعلى مر السنين أديتُ دوري على أكمل وجه... |
Birincisi mazur görülebilir ikincisiyse anlaşılabilir, ama üçüncüsü de olursa. | Open Subtitles | حسنا ، في هذه الحالة مرة واحدة لها ما يبررها والثانية غير متفهم ولكن الثالثة.. |
Bu konuyla ilgili anlattıklarını inanılır bulmazsam anlayış gösterir misin? | Open Subtitles | أنت متفهم أنني أجد تفسيرك للموضوع أقل من أن يُعقل؟ |
Ben berbat haldeyim, sen çok anlayışlısın. | Open Subtitles | انا في حالة مأساوية , انت متفهم جدا |
Kocanızın ölümü beni çok derinden etkiledi. Hislerinizi anlayabiliyorum. | Open Subtitles | أنا حزين جداً بسبب موت زوجكِ، وأنا متفهم لمشاعركِ بالكامل. |
Çok anlayışlısınız Bay Diakos. | Open Subtitles | (يبدوا ، أنك متفهم للغاية ، سيد (ديكوس |