Aşman gereken bir engel olarak dahi olsa hep yanında olacağım. | Open Subtitles | سأكون متواجداً دائماً من أجلك حتى لو كانت كعقبة لك لتتخطاها |
yanında olamadığın için suçluluk hissetmen. | Open Subtitles | هو إحساسك بالذنب، لأنكَ لم تكن متواجداً معها |
Keşke aslan her zaman Orada dursa. Arcadian'ı yıkmak mı? | Open Subtitles | يجب أن نحرص على أن يكون الأسد متواجداً دائماً هنالك |
Harika, o halde bunu yaparlarken etrafta olup görmemi istersin. | Open Subtitles | عظيم, إذاً أنا واثق من أنك تريدني متواجداً لأرى هذا |
Güzel bir şey değildi. Sadece benim yanımda olmaya çalışıyordun. | Open Subtitles | لم يكن ذلك لطيفاً أنت كنت تحاول فقط أن تكون متواجداً من أجلي |
Sen ortalarda yokken geçirdiği onca yılı bu sözler telafi eder mi? | Open Subtitles | و أنت لم تكن متواجداً أثناء أهم مرحلة من حياتها؟ |
Ama ne zaman yardıma ihtiyacın olsa daima oradaydım. | Open Subtitles | لكنني سأظل متواجداً عندما تحتاجين إلى المساعدة |
Botanik bahçesini yıktığımız zaman o bizim için oradaydı. | Open Subtitles | أثني على كلامك , لقد كان متواجداً من أجلنا يوم توقف عمل المشتل |
yanında olmadığımı biliyorum ama bu çocuğun senin için anlamını biliyorum | Open Subtitles | أعرف بأنني لم أكن متواجداً من أجلكِ لكن، أعرف أن هذا الفتى يعني الكثير لكِ |
Senin yanında değildim, senin de, ikinizin de. | Open Subtitles | إنها معنا يمكنها سماعك كنت غاضباً من نفسي لم أكن متواجداً من أجلكِ |
Bu vaka sonuçlandıktan sonra yanında olamayacağım, demek istedim. | Open Subtitles | أعني بأنّي لن أكون متواجداً حالما تنتهي هذه القضيّة |
Hastalıkta ve sağlıkta yanında olmaya söz verebilirdim. | Open Subtitles | و أن أعزكِ يمكنني أن أعدكِ أن أكون متواجداً في الصحة و المرض |
Neler olduğunu biliyordum, ama yanında olmadım. | Open Subtitles | كماترين,كنت أعرفمايحدث, و لم أكن متواجداً من أجلها |
Eğer bir kızışma içinde kalırsanırsanız ve çıkamazsanız, ben Orada olacağım. | Open Subtitles | ان علقتم في طريق ولا يمكنكم الخروج ، سوف اكون متواجداً |
Geçmişteki Kuzey Londra'ya bir kez daha bakarsak, istek yolları her zaman Orada değildi. | TED | إذا قمنا بالنظر إلى ذاك المتواجد شمال لندن مجددا، مسار الرغبة ذاك لم يكن متواجداً هناك دوماً. |
Hani şu tuhaf şey, etrafta olup beni kurtarırsın diye umuyordum. | Open Subtitles | طويل و غريب كنت أتمنى أن تكون متواجداً لإنقاذي |
Sen yokken benim yanımda onun olması mı? | Open Subtitles | ان كان متواجداً لأجلي عندما لم تكوني متواجدة؟ |
Annem öldü, babamsa hiç ortalarda olmadı. | Open Subtitles | والدتي توفت، ووالدي لم يكن متواجداً أبداً |
Onu gayet adil bir şekilde dövmüştüm. Ben de oradaydım, Rene. | Open Subtitles | كنت متواجداً حينها أبرحته ضرباً |
Ne dersin Angelina için mi oradaydı? | Open Subtitles | أتعتقد بأنه ُ كانٌ متواجداً هُناكٌ بحثاً عنها ؟ |
Sonra başka satıcılara gidiyorum... ..ama ne olduysa, kimse ortalıkta yok. | Open Subtitles | لذلك، أذهب لأماكن أخرى و لكن ولسبب ما فلا أحد يكون متواجداً |
Fiona Gunderson'dan randevu koparamadığım zaman oradaydın. | Open Subtitles | عندما لم أحصل على موعد مع فيونا جندرسون شئل كان متواجداً |
Bence buralarda uzun süre kimseyle dolaşmadınız. | Open Subtitles | . أعتقد أنك كنت متواجداً هُنا قبل أى شخص |
Cinayet gecesi oradaymış ve tartıştıklarını görmüşler. | Open Subtitles | لقد كان متواجداً في ليلة الجريمة وشوهد يتناقش بحدة مع الضحية |