Üçüncü hikayem ise, Güneydoğu Asya'ya ağ ile balık tutmayı tanıştırmakta suç ortağı olmam. | TED | قصتي الصغيرة الثالثة هي أنني كنت متواطئا في إدخال الصيد بشباك الجر في جنوب شرق آسيا. |
Onu diğerleriyle suç ortağı, bir mazeret olarak görüyorum. | Open Subtitles | لقد كان متواطئا معهم كما أوجد الأعذار لهم |
Hiçbir şeyin suç ortağı değilim. Buna inisiyatif diyoruz. | Open Subtitles | لستُ متواطئا في أيّ شيء نحن نتحدث عن قرار تمّ اتخاذه |
Orada neler döndüğünü biliyordun. Bu seni suç ortağı yapar. | Open Subtitles | كنت تعلم ماذا كان يحصل هناك ذلك يجعلك متواطئا |
suç ortağı olarak değerlendirilmesini istemem. | Open Subtitles | لا أريد لها أن تكون متواطئا. |
- Bu da sizi suç ortağı yapar. | Open Subtitles | مما يجعلك متواطئا معه |
Eğer bunu bilirsen suç ortağı olursun. | Open Subtitles | -لو علمت، فستكون متواطئا في الجريمة . |
Bu da seni suç ortağı yapar. | Open Subtitles | -ذلك يجعلك متواطئا -في ماذا؟ |