"مثالياً" - Traduction Arabe en Turc

    • mükemmel
        
    • kusursuz
        
    • harika
        
    • mükemmeldi
        
    • ideal
        
    • örnek
        
    • uygun
        
    • kusursuzdu
        
    • iyi bir
        
    • muhteşem
        
    • idealist
        
    • harikaydı
        
    Onun için mükemmel bir eşsin. Komik ve kurnaz insanlara bayılır. Open Subtitles كنتَ لتكون مثالياً بالنسبة لها إنها تحب الرجال الطريفين غريبي الأطوار
    -Her şey mükemmel görünüyordu ama sonra kötü hissetmeye başladı. Open Subtitles بدا الذهاب مثالياً فى اول الامر ولكننى اصبت بالغثيان بعدها
    Beğendim ancak doğru olmayan bir şey var, ve mükemmel olmak zorunda. Open Subtitles أعجبني. إنه فقط,‏ هناك شيء ليس صحيح فيه وعليه أن يكون مثالياً
    Benim kusursuz bir lejyoner olduğumun farkındaydı ama beni hiç umursamazdı. Open Subtitles كان يعلم بأني كنت مثالياً في الفيلق و لم يهتم بالأمر
    Evet, zamanlama pek de harika olmayabilir ama gerçekten istiyorum. Open Subtitles نعم، ولكن ربما الوقت ليس مثالياً لكني أود ذلك فعلاً
    Bir evlat edindik ve onu eve getirdik. Herşey mükemmeldi. Open Subtitles لقد تبنينا طفلة, و أحضرناها للمنزل كل شيء كان مثالياً
    Bu, benim için bir ideal değildir. Bu, yaşayan, işleyen bir gerçektir! Open Subtitles ذلك ليس مثالياً بالنسبة لي تلك الحياة , الحقيقة المحزنة
    Beni ziyarete geliyor ve her şey mükemmel olsun istiyorum. Open Subtitles إنه قادم ليزورني . أريد كل شيئ أن يكون مثالياً
    Kilitlenmeden ben sorumlu olduğuma göre her şey mükemmel olmalı. Open Subtitles و بما أنني المسؤولة عن الإقفال أريده أن يكون مثالياً
    Seyircilerin hepsinin izci olduğunu biliyordum bu yüzden mükemmel bir performans sergilemeliydim. Open Subtitles علمت أن الجمهور من الكشافة لذا كان على أدائي أن يكون مثالياً
    Bu role mükemmel oturabilecek bir arkadaşım, aile dostum var. Open Subtitles ولديّ صديق، صديق للعائلة، والذي أحسب أنّه سيكون مثالياً للوظيفة.
    Bizim yaptığımız ise ben de dahil olmak üzere herbirini dış dünyaya hayranlıkla yollayıp mükemmel olmasını istememizdir. TED مانفعله هو اننا نرسل كل واحد منهم, الى من فيهم انا, الى العالم الخارجي مع التذكير, كن مثالياً.
    ve kendi kendimle bir pazarlık yaptım eğer kendimi mükemmel yapma adına iki misli uğraşırsam ve bir daha asla diğer bir hata yapmazsam, lütfen sesleri durdur. TED قمت بصفقة مع نفسي هذا لو ضاعفت جهدي لان اكون مثالياً ولا ارتكب اي خطأ مرة اخرى, رجاءً اوقف الاصوات.
    Suyu var. mükemmel olmak için her şeyi var. TED فيها الماء؛ إن فيها كل شيء كي تكون مكاناً مثالياً.
    Cezbedici bir teklif gibi görünebilir ama belki de o kadar mükemmel değildir. TED قد يبدو ذلك كعرضٍ مغرٍ، ولكنه قد لا يكون مثالياً كما يبدو.
    Aslında dört not vardı, eğer ki bunu fark etseydin sonuç kusursuz olurdu. Open Subtitles لقد كانوا في الواقع أربعة لو انك استنتجت ذلك ، لأصبح ذلك مثالياً
    Çünkü içgüdülerimiz inanmak istediğimiz kadar kusursuz değil. TED وهذا بسبب أنّ حدسنا ليس مثالياً لتلك الدرجة التي نوّد تصديقها.
    Aksine, daima çok cömert biri ve harika bir centilmensiniz. Open Subtitles على العكس, لقد كنت رجلاً مثالياً و سخياً جداً
    O güzel bir hedef değil. Çünkü o harika bir hedefti. Open Subtitles ليس هدفاً مثالياً لأنه سبق و كان هدفاً مثالياً
    Roku'nun gidişi ve büyük kuyruklu yıldızın gelmesiyle... dünyayı değiştirmek için zamanlama mükemmeldi. Open Subtitles بموت روكو و قدوم المذنب الكبير كان الوقت مثالياً لتغيير العالم
    Bu, benim için bir ideal değildir. Bu, yaşayan, işleyen bir gerçektir! Open Subtitles ذلك ليس مثالياً بالنسبة لي تلك الحياة , الحقيقة المحزنة
    Bilmem. Ardında iz bırakmaksızın kaybolmadan önce, örnek bir mahkumdu. Open Subtitles لا فكرة، فقد كان سجيناً مثالياً حتى اختفى بدون أثر.
    Çocuklar annede kalmış. Senin için uygun bir hedef galiba. Open Subtitles واحتفظت طليقته بالأطفال يبدو مثالياً لكِ
    Gerçekten kusursuzdu, bilirsin, sonra içki siparişleri geldi. Open Subtitles لقد كان مثالياً لذلك كما تعرفين الشراب يأتي
    Tehlikeli yaşamak konusunda biraz düşündüm. İyi bir konum değilmiş. Open Subtitles لقد جعلت البعض يتحرك من الحافه هذا ليس موقعاً مثالياً
    Ve bir şeyler bana muhteşem bir başrol oyuncusu olacağını söylüyor. Open Subtitles وثمة شيء يخبرني بأنه سيكون مثالياً في دور البطولة
    Ben idealist değilim ama onları durduramıyacagımızı biliyorum Onlara cesaret vermemeliyiz. Open Subtitles لست مثالياً, لكن إن كنا عاجزين عن إيقافهم علينا ألا نشجعهم
    Ama o da dengesiz adamlara ilgi duyuyordu belli ki, bu da harikaydı. Open Subtitles و لكن كان من الواضح أنها مُنجذبة للأشخاص الغير مستقرين, وهذا كان مثالياً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus