sizin gibi evli bir çiftle tanışsaydı dünyalar onun olurdu. | Open Subtitles | سيستفيد كثيرا من ذلك ان حصل والتقى بزوج رائع مثلكما |
Ama eminim ki sizin gibi profesyoneller bu işi yürütür. | Open Subtitles | لكن أنا متأكد أن محترفان مثلكما سينجحان فى أتمام الأمر |
İkiniz de onu hiç sevmediniz çünkü o sizin gibi sefil değil. | Open Subtitles | لم يهتم أي منكما لأمرها. لم تستلطفاها قط، لأنها ليست تعيسة مثلكما. |
senin gibi önemli bir Muggle onu durduracak mı? | Open Subtitles | وأعتقد أن أناس عاميين مثلكما سيمنعانه أليس كذلك؟ |
sizin gibi kaypak değilim, tamam mı? Düşkünlüklerim sabittir. | Open Subtitles | أنا لست متقلب فقط مثلكما أنا ثابت فى مشاعرى |
Sıcacık ve uygun fiyatlı olan ama tamir gerektiren bu ev... sizin gibi dinamik bir çift için mükemmel bir seçim. | Open Subtitles | مريحة ورخيصة هذا رائع انه المكان المثالي لزوجين ديناميكيين مثلكما |
sizin gibi iki sıra dışı beyefendi nasıl oldu da davete icap etmedi? | Open Subtitles | هناك نوع من الضوضاء تصدر من القلعة كيف يكون سيدان مثلكما لا يستحقان الدعوة؟ |
sizin gibi iki sıra dışı beyefendi nasıl oldu da davete icap etmedi? | Open Subtitles | كيف لرجلين مهذبين مثلكما لم يتلقيا دعوة؟ |
Dinleyin, bu çok kolay. sizin gibi becerikli kuşlar için çok kolay. | Open Subtitles | حسن, حسن انتبهوا اللعبة سهلة بالنسبة إلى ذكيين مثلكما |
sizin gibi kokuşmuş, küçük, hergelelerle yirmi sene geçirdik. Verecek cevabım yoktu. | Open Subtitles | مر علينا عقدان نتعامل مع مزعجين حقيرين مثلكما |
Bir zamanlar, sizin gibi hiç çalışmayan bir çocuk varmış. | Open Subtitles | كان هناك في الماضي صبي مثلكما لا يدرس يوماً |
sizin gibi büyüleyici genç insanlara sırrımı açabilmek yüreğimi nasıl hafifletti anlatamam size. | Open Subtitles | ليس لديك فكرة كم يبهج قلبي أن أجد أشخاصا شبانا وسيمين مثلكما |
sizin gibi iki yetişken adamın burnu kanıyor. Kapa çeneni. | Open Subtitles | رجلان يافعان مثلكما يعانيان من الرُّعاف. |
sizin gibi dostu varken kim şansa ihtiyaç duyar, ha? | Open Subtitles | مَن يحتاج إلى الحظّ عندما يكون لديه أصدقاء مثلكما يا شباب؟ |
sizin gibi iki çocuk yüzünden kötü görünmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أبدو بمنظرٍ سيء بسبب طفلين مثلكما |
Tıpkı sizin gibi bu duruma karışmış olanlar genelde böyle yaparlar, çünkü hayatlarındaki bir şey kendileri de dahil olmak üzere tüm insanların tamamen mahvolduklarına inanmalarına neden olur. | Open Subtitles | الأشخاص الذين تم اختيارهم لهذا المجال مثلكما يا رفاق عادة ما يفعلون ذلك لأن شيء في حياتهم |
senin gibi bir pisliği, torunumun bir kilometre bile yanında görmek istemem. | Open Subtitles | أنا لا أريد الحثالة مثلكما أن تقترب من حفيدتي |
Ben boşuna dirsek çürütmüyorum burada herhalde sizin gibileri de çok geçti buralardan... | Open Subtitles | وأنا على بعد كرة منحنية واحدة من تمزيق ذراعي. وأصبح مُنهك مثلكما. |
Eski öğrencilerimin hiçbiri bilgiyi siz ikiniz gibi çabucak özümseyemiyor. | Open Subtitles | لا أحد يمكنه أن يستوعب المعلومات بشكل سريع مثلكما |
Bana sorarsanız sizin kadar çocuğunu önemseyen iki babaya sahip olmak Lily'yi dünyanın en şansı küçük kızı yapıyor. | Open Subtitles | و إذا سالتني الحصول على والدين يعتنيان مثلكما يجعل ليلي الفتاة الصغيرة الاكثر حظاً |
O zaman siz ikiniz kadar yaşlı biri göreve gelecek. | Open Subtitles | سيكون المنصب من نصيب واحد قديم مثلكما |
Tanrım, eskiden sizin gibiydim. | Open Subtitles | كنتُ فيما مضى مثلكما تماماً |
Ve hatırlıyorumda Frank ve ben aynı sizin gibiydik. | Open Subtitles | وأنا أتذكر فرانك وأنا كنا مثلكما تماما |