"مثلك لا" - Traduction Arabe en Turc

• Senin gibi
• Sizin gibi
• sizin gibiler asla

Senin gibi hoş bir bayan burada tek başına olmamalı.
سيده جميلة مثلك لا يجب أن تتواجد فى الخارج بمفردها.

Ama Senin gibi birine bunu sözcüklerle anlatmak mümkün değil.
لكن رجل مثلك لا يفهم شيئاً كهذا في صورة نظرية

-Öyledir. Gördün mü, Senin gibi zeki adamlar buralara sık sık uğramaz.
أترى، الشباب الأذكياء مثلك لا يأتون للجوار عادةً، مثال على هذه الحالة

Senin gibi birinin, benim gibi birine hayatta yüz vermeyeceğini biliyordum.
كنت أعرف أن واحدة مثلك لا يمكن أن تحب شخصا مثلي

Sizin gibi güzel bir bayan burada yalnız oturuyor olamaz.
فتاه جميلة مثلك لا يمكن ان تكون جالسة هنا وحيدة.

Senin gibi adamlar bir çıkarları olmadan kıllarını bile kıpırdatmaz.
أشخاص مثلك لا يقحمون نفسهم كهذا من أجل لا شيء

Evet, herkes duydu ama Senin gibi güçlü bir adam bir şeyler biliyordur.
نعم، حسناً،الجميع سمع به لكن، رجل قوي مثلك لا بد أنه يعرف شيئاً

Senin gibi, kızların başına bela olmayan bir erkek bulmak çok zor.
أتعلم، من النادر إيجاد شاب مثلك, لا يُلحّ على الفتيات.

Bu sana ders olsun. Senin gibi güzel bir kız karanlıkta yalnız kalmamalı.
سألقنك درسا ثمينا, بنت جميلة مثلك لا يجب أبدا أن تخرج فى الظلام بمفردها

Senin gibi güçlü bir adamın ufak bir bum bum'dan korkmamalı.
.الرجل القوي الضخم مثلك لا يجب أَن تكون خائف من إزدهار إزدهار صغير

Senin gibi yetişkin insanların bu gücü senin kullandığın gibi kullanmaması gerektiğini söyledi.
قالتْ بأنّ الناسِ الكبارِ مثلك لا يَجِبُ أبَداً أنْ يَستعملَ القوَّةَ هكذا.

Belki Senin gibi değillerdir. Senin gibi biriyle tanıştığımı sanmıyorum.
ربما ليسوا مثلك, لا أعرف إذا كنت قد التقيت بأحد مثلك

Senin gibi değerli bir adam saat sabahın 04:00'ünde çamurla boğuşmamalı.
رجل عظيم مثلك لا يجب أن يسهر في الوحل للساعة الرابعة صباحاً

Senin gibi yalancılar, serseriler asla gelişmezler.
الكذابون، المتشردون مثلك لا يتحسّنوا أبدا

Senin gibi yalancılar, serseriler asla gelişmezler.
الكذابون، والمخادعون مثلك لا يتحسّنوا أبدا

Ama şundan eminim ki, Senin gibi aptalın teki benim gibi kızı hakketmiyor.
شيء واحد مُتَأَكِّده منه، ذلك بأن ..أبله مثلك. لا يَستحقُّ بنت مثلي.

Senin gibi yaşlı bir kemik torbası nehirde 100 metre bile gidemez.
هيكل من العظام النخرة مثلك لا يمكنه ان يبحر 100 يارده عبر النهر

Belki de Senin gibi insanlar benim gibi insanlara hiç yaklaşmamalı.
حينها ربما أناساً مثلك لا يجب أن يكونوا قريبين من أناسٍ مثلي

Senin gibi kızlar benim gibi erkekleri hiç sevmezler.
الفتيات الرائعات مثلك لا يعجبون باشخاص مثلى ابدا

Sadece şunu söylemek istiyorum, bayım ben de Sizin gibi, girip içinde uyumak daha kolayken bir anıtın önünde uyumayı hiç komik bulmuyorum.
أردت فقط أن أقول يا سيّدي.. بأنّي مثلك, لا أجد الأمر مضحكاً أن تنام في القبر..

Benim gibi birinden kurtulmak dışında sizin gibiler asla ortaya çıkmazlar.
- رجل مثلك لا يظهر ما لم يكن ذلك للتخلص من رجل مثلي، يا سيدي.