Bir kuyruğu var. Tam da tabiatı çözdüğünüzü sandığınızda böyle bir şey oluveriyor. | TED | لديه ذيل. فما أن تعتقد أنك قد فهمت الطبيعة يحدث مثل هذا الأمر |
böyle bir şey yaşasan şaşırmazsın bile. | Open Subtitles | و من ثم و عندما يصبح مثل هذا الأمر حقيقي فأنت لن تتفاجئ حتى , أليس كذلك ؟ |
Gece boyunca hiç uyumadım ve neden böyle bir şey demiş olabileceğini düşünüp durdum. | Open Subtitles | وكنتُ مستيقظة طوال الليل متسائلة لما قد تقول له مثل هذا الأمر. |
Sen de kahrol! | Open Subtitles | ابعدها عن مثل هذا الأمر - |
Sen de kahrol! Kapa çeneni! | Open Subtitles | ابعدها عن مثل هذا الأمر - |
böyle bir şey olduğunda ne yapacağını çözmek zaman alır. | Open Subtitles | ،عندما يحدث مثل هذا الأمر يحتاج وقتا لإحتواءه |
Çok saçma. böyle bir şey yapmadım. | Open Subtitles | هذا سخيف لم أفعل مثل هذا الأمر |
Ne cüretle böyle bir şey iddia edebilirsin? | Open Subtitles | كيف لك أن تدَّعي مثل هذا الأمر ؟ |
böyle bir şey olmasını önlemek için teminat imzaladık. | Open Subtitles | لقد وضعنا ضمانات لمنع حدوث مثل هذا الأمر -ماهى ضماناتك ؟ |
Hiç böyle bir şey duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعتَ مثل هذا الأمر من قبل؟ |
Daha önce hiç böyle bir şey yaşamadım. | Open Subtitles | لم أكن في مثل هذا الأمر من قبل |
Ama böyle bir şey olacağını görebiliyordun. | Open Subtitles | ولكنّكِ كنتِ تتوقعين حدوث مثل هذا الأمر |
O zamanlar böyle bir şey olduğunu düşünmezdim. | Open Subtitles | لم أعتقد حينذاك بوجود مثل هذا الأمر |
Ben de böyle bir şey olmasından korkuyordum. | Open Subtitles | كنت أخشى حصول مثل هذا الأمر |
böyle bir şey yoktur. | Open Subtitles | و لا يوجد مثل هذا الأمر |
Alberto böyle bir şey planlayacak kadar zeki değil. | Open Subtitles | (ألبيرتو) غبي ما يكفي لكن لا يمكنه فعل مثل هذا الأمر |
Logan, eğer böyle bir şey yaşanırsa, olacakları biliyor. | Open Subtitles | (لوجان) يعرف عاقبة حدوث مثل هذا الأمر |