Bugün kullandığımız Mecazi anlamda değil, gerçek anlamıyla cadılar, çingeneler ve kısmen de Kelt büyüsüyle ilişkilendirilen bir büyü. | TED | وليست مجازية كما نستخدمها اليوم لقد كانت تعويذة سحرية حرفية مرتبطة بالسحرة والغجر وإلى حد ما ، سحر السيلتيك |
Bu soruna eklenen bir diğer düğüm ise, İngilizce'deki yapıların tümü gerçek anlamlarının yanında bir de yarı Mecazi anlamlarda kullanılırlar. | TED | والميزة الإضافية الأخرى، هى أن جميع التراكيب في الإنجليزية لم يكن إستخدامها حرفياً فقط، ولكن بطريقة مجازية لدرجة ما. |
Şu iç çamaşırı muhabbetine gelince, Mecazi anlamda söylediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | وبخصوص الملابس الداخلية كانت عبارة مجازية |
Bildiğiniz üzere, dışarda populer bir mecaz var. Şimdiye kadar bu dönüştürücü etkiyi hastalıkların tedavisinde kullanmamızın nedeni, yeterince etkili ilaçların bulunmaması ve bu kısmen doğru. | TED | و هناك عبارات مجازية معروفة أن سبب عدم حصولنا على تأثير تحولي على معالجة الامراض هو عدم تواجد أدوية قوية بشكل كاف، و هذا صحيح تقريباً. |
Yüksek etkili olayları tanımlamak için kullanılan eski bir metafordur. | Open Subtitles | ..إنها كلمة مجازية لوصف حدث ذو تأثير كبير |
Tüm denklemlerin bu şekilde olduğunu söyleyecek kadar ileri gideceğim, eşitlik işaretini gördüğünüz tüm matematiksel denklemler aslında bir metafor. | TED | وأريد أن أذهب أبعد وأقول أن كل معادلة هي بهذا الشكل، كل معادلة رياضية تستخدم إشارة المساواة ما هي إلا استعارة مجازية. |
Yani, iki insan birbirini önemsiyorsa doğal yoldan silinecek Mecazi izler mi bırakırlar? | Open Subtitles | اذا أنت تعتقد أنه اذا اعجب شخصان ببعضهما البعض يتركان علامات مجازية يجب أن نتركها تختفي تدريجيا؟ |
Burası Mecazi bir dolap. | Open Subtitles | إنها خزانة مجازية إنه المكان الذي يوضع فيه أمثالي |
Mecazi ve resmi olarak hayatımın kıl olunası günleriydi. | Open Subtitles | و قد كانت بصورة مجازية و حرفية واحدة من أكثر فترات حياتي كثافة بالشعر |
'Tutmak' gibi kelimeleri Mecazi anlamda kullanıyoruz, mesela anlamak anlamında. | TED | ونحن نستخدم كلمات مثل "نمسك" ..يصورة مجازية للتفكير ايضا بفهم الاشياء |
Ben sadece Mecazi olarak konuşuyorum,çocuk... hayat hakkında. | Open Subtitles | أتحدث بلغة مجازية يا فتى... بخصوص الحياة. |
Ama bunlar Mecazi değil, doktor. | Open Subtitles | لكنها ليست أحاديث مجازية أيتها الطبيبة |
Ben Richard'ı çırılçıplak soymak istiyorum. Mecazi anlamda. | Open Subtitles | ما أريد عمله هنا هو أن أعري (ريتشارد) بشكل ظاهر للعيان، بصورة مجازية |
Ama Mecazi olarak düşmedim! | Open Subtitles | لا أعني بصورة مجازية |
Çoğunuz bunu insanlara moral vermek için bir mecaz olduğunu sanıyordur? | Open Subtitles | حتى الأن، كان معظم الناس يظنون أنها مجرد إستعارة مجازية لإبهاج الناس، صحيح؟ |
Ki bu da mecaz oldu. | Open Subtitles | و هي أيضاً عبارة مجازية |
- Özür dilerim, mecaz olarak demek istemiştim. | Open Subtitles | - أعتذر ، لقد قصدت هذا بطريقة مجازية . |
Benzetme de bir metafordur. | Open Subtitles | الاستعارة هنا مجازية |
Dakikada ağzımızdan altı metafor çıkıyor. | TED | نحن نتلفظ ما يعادل ستة تعابير مجازية في الدقيقة تقريباً. |