Ateş açıldı. Bir memur yaralı. Ambulans ve destek lâzım. | Open Subtitles | هناك إطلاق للنار ، وشرطي مجروح نحتاج سيارة إسعاف ودعم |
Ateş açıldı. Bir memur yaralı. Ambulans ve destek lâzım. | Open Subtitles | هناك إطلاق للنار ، وشرطي مجروح نحتاج سيارة إسعاف ودعم |
İbrahim'in annesi, içeride bir adam var ama tanınamayacak kadar yaralanmış. | Open Subtitles | الشخص الي بالجامع هوة مجروح جروح بليغة ومشوه بحيث لايمكن معرفته |
Doktor, oğlum ciddi biçimde yaralandı. Pencereden düştü ve başından yaralandı. | Open Subtitles | دكتور أبنى مجروح بجرح خطير سقط من النافذة و أصاب رأسه |
Yaralanmışsın. Colchis'ta yaraları hemen iyileştiren bir çiçek var. | Open Subtitles | انت مجروح , لدينا زهور فى "كوكليس " تشفى وتسكن |
Bilmiyorum. acı çekiyor. Beynini kemiren birşeyler var. | Open Subtitles | لا اعلم ، انه مجروح هناك شئ في هذا الرجل |
Savaş varmış. Sen Yaralısın, korkuyorsun. | Open Subtitles | أنه زمن الحرب ، و أنت مجروح وخائف. |
Biri bir ceylanı yaralamış, zavallı şey yaralı haliyle ağaçların arkasına kaçmış. | Open Subtitles | شخص ما صدم غزالاً وذلك المسكين فر هارباً نحو الغابة وهو مجروح |
5 sivili kaybettik, bir düzineye yakın da yaralı var. | Open Subtitles | سقوط 5 من الضحايا المدنيين وأكثر من 12 شخص مجروح |
İlk durakta hasta trene gelir. Kafası yaralı, her yeri sargılı hasta Bayan Kummer'dır. | Open Subtitles | وعند أول محطة, صعدت المريضة القطار, رأسها مجروح, ومربوط راسها بالكامل |
Güya ağır yaralı olacaksın. | Open Subtitles | فى هذا الوقت من المفترض أن تكون مجروح بشدة |
Yuvarlanarak ilerliyor, yaralı bir hayvan gibi cıyaklıyor. | Open Subtitles | يدور بدون توقف، جعل الصراخ يبدو مثل حيوان مجروح |
İkincim ciddi olarak yaralı. Helikopteri bekliyoruz ve tahliyeye başlıyoruz. | Open Subtitles | الثانوي مجروح بشكل سيء انني انتظر الذابلة لابدا الانسحاب |
Bİr anne için daha sıkıntılı ne olabilir kimin kucağında oğlu yaralanmış yalan söylüyor ve o bir şey yapabilir mi? | Open Subtitles | ما الذى يمكن أن يسبب مشكلة لأى أم أكثر من أن يكون إبنها مجروح وهو فى حضنها؟ |
Ama ilişki bittiğinde kendini yaralanmış hissedebiliyorsun. | Open Subtitles | ولكنه مازال يشعر بأنه مجروح حتى بعد انتهاء العلاقه |
Bu küçük yavru kötü yaralandı ve yaşadığı için şanslı.. | Open Subtitles | هذا الشبل الصغير, مجروح بقسوة ومن الحظ أنه لازال حيا |
- Bash, Yaralanmışsın. - İyileşeceğimi söylediler. | Open Subtitles | باش، أنت مجروح يقولون أني سأتعافى |
Tek söylediğim, diğer insanlara bu şekilde zarar verdiğine göre, acı içinde olmalı. | Open Subtitles | انا فقط اقول انه ربما يكون مجروح لكى يصمم على مهاجمة الاخرين |
İsa aşkına, Linderman. Sen--sen Yaralısın. | Open Subtitles | يا ألهي أنت مجروح بشدة |
Gerçekten kırıldım onları sana aşktan başka bir nedenle gönderdiğimi düşünmene kırıldım. | Open Subtitles | في الحقيقة أنا مجروح لأنك تعتقدي بأنّني أرسل تلك الأشياء بدافع غير الحبّ. |
Ne kadar kötü bilmiyoruz ama, Yaralandın.. | Open Subtitles | نحن لا نعلم إلى أي درجة لكنّك مجروح |
Arayıcı'nın son savaşı kazanılmıştı fakat Arayıcı ölümcül bir yara almıştı. | Open Subtitles | كان قد فاز الباحث الاخير بالمعركة. لكنه كان مجروح بشده. |
"Ben senin aşkında yaralandım | Open Subtitles | مجروح بحبِّكَ،انا هذا ما يجعلني أتصرف بهذة الطريقة |
İçeriden de incinmiş olabilir. Tıbbi müdahale gerek. | Open Subtitles | ومن الممكن ان يكون مجروح من الداخل ايضا انه يحتاج الى عنايه طبيه |
Kanamayı durdurmam gerek. Atardamarın kesilmiş. Biliyorum. | Open Subtitles | يتحتّم أن أوقف النزيف، شريانك الأورطي مجروح. |
Biliyorsun, incindim. | Open Subtitles | أوَتعلم، إنّي مجروح المشاعر، فقد آملتُ بتحريري لكَ أن نسترجع سويّاً أيامنا الخالية. |
Bak, incindi biliyorum, ama ben de incindim. | Open Subtitles | أنظر أنا أعلم أنها مجروحة، لكني مجروح أيضاً. |
Gözlerinin içine bakıp nasıl yaralandığını görüyorum ve senin adına üzülüyorum. | Open Subtitles | عندما آنظر إلى عينيك يُمكنني رؤية كم أنتَ مجروح.. |