Kadınlar mücevherlerini çizilip bozulmasınlar diye çantalarında saklamazlar. | Open Subtitles | وهذة المجوهرات , النساء لا يضعن مجوهراتهم فى حقيبة اليد حتى تلتوى وتخدش وتتشابك مع بعضها |
Kadınlar seyahate çıkacakları zaman mücevherlerini arkalarında bırakmazlar. | Open Subtitles | هل هذا ما تعتقدة ؟ الأمر ببساطة أن النساء لا يتركن مجوهراتهم عندما يذهبن فى رحلة |
Kadınlar mücevherlerini çizilip bozulmasınlar diye çantalarında saklamazlar. | Open Subtitles | وهذة المجوهرات , النساء لا يضعن مجوهراتهم فى حقيبة اليد حتى تلتوى وتخدش وتتشابك مع بعضها |
Kadınlar seyahate çıkacakları zaman mücevherlerini arkalarında bırakmazlar. | Open Subtitles | هل هذا ما تعتقدة ؟ الأمر ببساطة أن النساء لا يتركن مجوهراتهم عندما يذهبن فى رحلة |
Bağışçıların kim olduklarını sormak zorunda değilsin. Çünkü hepsi mücevherlerini takmış, orada olacaklar. | Open Subtitles | ليس عليكِ السؤال عمّن يكون المُتبرّعين، لأنّهم سيكونون هناك جميعهم، مُرتدين مجوهراتهم. |
Polisler hapistekileri dövüp mücevherlerini alıyorlarmış. | Open Subtitles | ... لقد قبضوا على أحد مسئولي الشرطة يضرب المساجين ويأخذ مجوهراتهم يا رجل |
- Saçlarını tarama ve mücevherlerini deneme isteği yani. | Open Subtitles | الحاجة لتمشيط شعرهم تجربة مجوهراتهم - (وودي) - |
Geçen hafta O'Connor ailesi buraya kahvaltıya geldikten sonra eve gittiklerinde mücevherlerini, televizyonlarını ve müzik sistemlerini bulamamışlar. | Open Subtitles | هل تعرفين أنه في الأسبوع الماضي، بعد مجيء آل "أوكونور" لتناول فطور متأخر، عادوا إلى منزلهم ولم يجدوا مجوهراتهم وتلفازهم وأجهزة الصوت؟ |