- Bir şey diyeyim bu kuşlar gelmeden önce karınlarını oldukça doyurmuşlar. | Open Subtitles | ذلك الشياطينِ؟ هذه الطيورِ أَكلتْ كفاية قبل مجيئه توقّفاتِ هنا. |
Bence buraya gelmeden önce o yara vardı. | Open Subtitles | أعني , أنا واثق تماما أنه كان لديه هذا قبل مجيئه إلى هنا |
Buraya gelmesi beni umursadığı anlamına geldiğini düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد بأنه بمجرد مجيئه إلى هنا سيبدو مُهتَماً |
Habersiz geldiği için üzgün olduğunu ama önemli bir mesele olduğunu söyledi. | Open Subtitles | يعتذر على مجيئه من دون سابق إنذار لكنه قال إن الأمر مهم. |
Herkes gelmesi gerekeni bekliyor ama hiçkimse bu yüzden kaygılanmıyor. | Open Subtitles | الجميع كان ينتظر مجيئه, ولكن لم يكُنوا قلقين. |
Sıradan birinin oğluydum ve İsa'nın doğumundan çok önceleri ölmeme rağmen onun gelişini eserlerimde müjdeledim. | Open Subtitles | لقد كنت إبن شخص عادي وعلى الرغم من أنني مت أكثر من عشرة أعوام قبل ميلاد المسيح ، لقد ذكرت مجيئه في كتاباتي |
Bir süre sonra onu özlemeye başladım ve hergün eve gelmesini bekliyordum. | Open Subtitles | بعد فترة افتقدته طوال اليوم وانتظرت مجيئه للبيت |
dinleyin dört sene evvel aramıza geldiğinden beri, George Temple yasalara saygılı ve kilisemizi destekleyen biri oldu. | Open Subtitles | جورج تمبل كان مواطنا صالحا ومحسنا لهذه الكنيسة من يوم مجيئه هنا، منذ أربع سنوات |
Hiçbirinizin bu ülkeye geldikten sonra mutlu bir yaşamı olmadı mı? | Open Subtitles | أليس لدى أحدكم قصة سعيدة حول مجيئه إلى هذه البلاد؟ |
Eh, sanırım adam gelmeden önceye göre daha çok şey biliyoruz artık. | Open Subtitles | حسنا، أحزر بأنّنا نعرف أكثر مما فعلنا قبل مجيئه |
Ya da buraya gelmeden önce bulaşmış. | Open Subtitles | أو ربّما أصيب بها قبل مجيئه إلى هنا |
Buraya daha önce geldiğini anımsayan bir insana ihtiyacımız vardı. | Open Subtitles | لقد كان هناك آدمى آخر بصحبتنا كنا بحاجة إليه، لأنه يتذكر مجيئه هنا آنفا. |
Yani sen onun buraya sık sık geldiğini, birlikte gezdiklerini insanların gördüğünü, ve babam ölmeden önce annemim Morgan'ı sevdiğini mi söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل تحاولين أن تقولى لى أن بسبب مجيئه إلى هنا و أنهم يرونه معها و القيادة و كل ذلك فإنهم يعتقدون أنهم محقون فى إعتقادهم بأنها |
Ona niye bana geldiğini sorar mısın? | Open Subtitles | إسأليه عن سبب مجيئه لي؟ |
Başka insanlar da o geldiği için ölmemiştir belki. | Open Subtitles | ربّما لم يمُت أناس آخرين بفضل مجيئه لهنا. |
Başka insanlar da o geldiği için ölmemiştir belki. | Open Subtitles | ربّما لم يمُت أناس آخرين بفضل مجيئه لهنا. |
Metropolis'e tam da su sira gelmesi... duruma gayet iyi uyuyor. | Open Subtitles | إنه فائدة بشكل ما مجيئه هنا إلى ميتروبولس و في هذا الوقت بالتحديد |
Gelin. Dinlenelim ve gelişini bekleyelim. | Open Subtitles | تعال، دعونا نَرتاح وننتظر مجيئه |
Şimdi gelmesini istediğinden emin misin? | Open Subtitles | هل انت متأكده انك تريدين مجيئه الان ؟ |
Evet, New York'a geldiğinden beri bize birçok mektup yazdı. | Open Subtitles | نعم, لقد كان يكتب لنا رسائل بإستمرار منذ مجيئه الى نيويورك |
geldikten sonra iş netleşecektir. | Open Subtitles | اظن أن كل هذا سيتضح بعد مجيئه |